Translation of "Hey" in Turkish

- Hey, you.
- Hey, you!

Hey, sen!

‘Hey!’

'Hey!'

Hey!

Yavrum!

- Hey, you there!
- Hey, you!

Hey, sen!

- Hey, what's happening?
- Hey, what's the deal?
- Hey, what gives?

Hey, ne oluyor?

- Hey, wait up!
- Hey, wait up.

Hey, bekle.

- Hey, come here.
- Hey, come here!

Hey, buraya gel.

- Hey, you're early.
- Hey, you're early!

Hey, erken geldin.

- Hey, quit complaining.
- Hey, stop complaining.

Hey, şikayet etmekten vazgeç.

- Hey. What's going on?
- Hey, what's happening?
- Hey, what's going on?

Hey, ne oluyor?

Hey! Quiet!

Hşşt! Sessiz olun!

Hey, relax.

Hey, rahatla.

Hey guys!

Selam,Beyler!

Hey, guys.

Merhaba arkadaşlarım.

Hey, listen!

Hey, dinle!

Hey, dude.

Selam ahbap.

Hey, handsome.

- Hey, yakışıklı.
- Merhaba yakışıklı.

Hey, John.

Hey, John.

Hey, Jim!

Hey, Jim!

Hey! Wait!

- Hey! Bekleyin!
- Hey! Bekle!

- Hey!
- Oi!

- Hop!
- Hey!

- Hey, it's my job.
- Hey, that's my job.

Hey, bu benim işim.

Hey! Keep quiet...

Hşşt! Sessiz...

Hey, what happened?

Hey, ne oldu?

Hey, slow down!

Hey, yavaşla!

Hey, don't go.

Hey, gitme.

- Hello!
- Hi.
- Hey.

Selam.

Hey, let's reconcile.

Hadi, barışalım.

Hey, where's Tom?

Hey, Tom nerede?

Hey, turn around.

Hey, arkanı dön.

Hey, that's mine.

Hey, o benim.

Hey, what's that?

Hey, o ne?

Hey, what's this?

Hey, bu nedir?

Hey, wake up!

Hey, uyan!

Hey, lay off.

- Düş yakamdan.
- Rahat bıraksana.

Hey, ease up.

- Hey, sakin ol.
- Hey, gevşe.

Hey, what gives?

Hey, ne oluyor?

Hey, don't worry.

Hey, endişelenme.

Hey, it's snowing.

Hey, kar yağıyor.

Hey, it's me.

Hey, o benim.

Hey, watch yourself.

Hey, kendine dikkat et.

Hey, what's wrong?

Hey, sorun ne?

Hey, get up.

- Kalk hadi.
- Haydi kalk.

Hey, you there!

Hey, sen!

- Hi.
- Hey.
- Hello.

Merhaba.

- Hey, where are you going?
- Hey, where're you going?

Hey, nereye gidiyorsun?

- Hey, hold on a second.
- Hey, wait a second.

Hey, bir saniye bekle.

- Hey, Ayako, make your voice louder.
- Hey, Ayako! Please speak louder.
- Hey, Ayako! Please speak more loudly.
- Hey, Ayako. Please speak up.

Hey, Ayako. Lütfen yüksek sesle konuş.

Told them ‘Hey fellas!

dedi ki 'Bakın beyler!

Hey you, shut up!

Hey, sen! Kapa çeneni!

Hey, you know what?

Hey, biliyor musun?

Hey! Come here please!

Hey! Buraya gel lütfen!

Hey. What's going on?

Merhaba. Neler oluyor?

Hey. That's not fair.

Selam. O adil değil.

Hey. I know you.

Hey. Seni tanıyorum.

Hey, guys. What's up?

Hey, arkadaşlar. Ne haber?

Hey, look at me.

Hey, bana bak.

Hey, you're not Tom.

Hey, sen Tom değilsin.

Hey look, it's Tom.

Hey bak, bu Tom.

Hey, Tom, open up.

Hey, Tom, görüşmeye başla.

Hey Tom, what's up?

Hey Tom, ne haber?

Hey, wait for me.

- Hey, beni bekle.
- Hey, beni bekleyin.

Hey, look at that.

Hey, şuna bak.

Hey, look at this.

Hey, buna bak.

Hey, I was wrong.

Hey, ben hatalıydım.

Hey, wait a second.

Hey, bir saniye bekle.

Hey, now we're talking.

Hey, şimdi biz konuşuyoruz.

Hey, I'm still trying.

Hey, ben hala deniyorum.

Hey, what's going on?

Hey, nasıl gidiyor?

Hey you! Please wait.

Hey siz! Lütfen bekleyin.

Hey everyone, please listen.

Hey herkes, lütfen dinleyin.

Hey, you! Come here.

Hey,sen! Buraya gel

Hey, who are you?

Hey, sen kimsin?

Hey, are you crazy?

Hey, sen deli misin?

Hey, there's no pulse.

Hey, nabız yok.

Hey, don't do that!

Hey, onu yapma!

Hey, don't feel bad.

Hey, kötü hissetme.

Hey, don't forget this.

Hey bunu unutma.

Hey, don't go away.

Hey, gitme.

Hey, don't stop now.

Hey, şimdi durma.

Hey, don't touch anything!

Hey, hiçbir şeye dokunma!

Hey, where've you been?

Hey, neredeydin?

Hey, how're you doing?

Hey, nasılsın?

Hey, this is nice.

Hey, bu güzel.

Hey, this is good.

Hey, bu iyi.

Hey, are you Tom?

Hey, sen Tom musun?

Hey everybody, listen up!

Hey millet, kulak verin!

Hey boys, what's up?

Hey çocuklar , naber?

Hey guys, what's up?

Hey millet, naber?