Translation of "Inherited" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Inherited" in a sentence and their turkish translations:

Inherited Kemal Sunal

miras kalan Kemal Sunal ise

He inherited the castle.

O, kaleyi miras olarak aldı.

Tom inherited his wealth.

Tom servetini miras olarak aldı.

He inherited the house.

O, evi miras aldı.

Edward inherited his uncle's property.

Edward amcasının servetini miras olarak aldı.

Edward inherited his uncle's estate.

Edward amcasının menkulünü miras olarak aldı.

Tom inherited the family business.

Tom aile şirketini miras olarak aldı.

Tom inherited his uncle's estate.

Tom amcasının arazisini miras olarak aldı.

John inherited a large fortune.

John büyük bir serveti miras olarak aldı.

Tom inherited his uncle's property.

Tom amcasının mülkünü miras aldı.

Tom inherited a large fortune.

Tom büyük bir servet miras aldı.

Tom has inherited some land.

- Tom'a arsa miras kaldı.
- Tom'a arazi miras kaldı.

If a grandfather died or inherited

yahu bir dedem ölse de miras kalsa

Soult inherited a demoralised, disorganised army.

Soult, morali bozuk, düzensiz bir orduyu miras aldı.

She inherited her mother's blue eyes.

O, annesinin mavi gözlerini miras olarak aldı.

Tom inherited a lot of money.

Tom bir sürü parayı miras aldı.

I inherited it from my parents.

Onu anne ve babamdan miras aldım.

He inherited an old wooden chest.

O eski bir ahşap sandığı miras olarak aldı.

My aunt inherited the huge estate.

Teyzem büyük bir emlakı miras olarak aldı.

Tom inherited all of his father's property.

Tom babasının tüm varlığını miras olarak aldı.

Tom inherited the business from his father.

Tom işletmeyi babasından miras aldı.

He inherited the business from his father.

Babasından işi miras aldı.

Tom inherited his farm from his father.

Tom çiftliğini babasından miras aldı.

Tom inherited a considerable amount of money.

Tom'a yüklü miktarda para miras kaldı.

In this movie too, he inherited from America

bu filmde de Amerika'dan miras kalmıştı

He inherited some hectares of land from his grandfather.

Dedesinden birkaç hektar arazi miras aldı.

My sixty-year-old aunt inherited the huge estate.

Altmış yaşındaki teyzem büyük miras aldı.

It's very unlikely that Tom's children inherited anything from him.

Tom'un çocuklarının ondan bir şey miras alması çok zayıf bir olasılıktır.

The realm he inherited from his father was loosely held together,

Babasından miras kalan imparatorluğu kolayca bir araya toplasa da

He just moved into an apartment he inherited from his parents.

Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.

Implement Napoleon’s orders; Soult also inherited a complex staff system of Berthier’s

Napolyon'un emirlerini uygulamaktı; Soult ayrıca Berthier'in kendi tasarladığı

Dan didn't want to be taxed on the land he inherited from his mother.

Dan annesinden miras kalan arazi üzerinde vergilendirilmek istemiyordu.

Tom bought an engagement ring for Mary with money he inherited from his grandfather.

Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı.

Mr. Bingley inherited property to the amount of nearly a hundred thousand pounds from his father.

Sayın Bingley'e babasından yaklaşık yüz bin lira miras kaldı.

Not army command, as he well knew. When he briefly  inherited command of the Army of Italy in 1797,  

, personel işi ve idaresi içindi . 1797'de kısa bir süre İtalya Ordusu'nun komutasını devraldığında,