Examples of using "Property" in a sentence and their turkish translations:
Mülkiyet hırsızlıktır.
Eşyalar benim.
Bu özel bir mülktür.
Arazimden uzak dur.
Bu mülk bize ait.
Mülkiyetimden çıkın.
Bu mülkün sahibiyim.
Sen benim mülkiyetimdesin.
Tom bu mülke sahiptir.
Burası yerleşim bölgesidir.
Malın değilim ben senin.
Bu mülkün sahibi kim?
Onlar mülklerini kaybettiler.
Köleler mal olarak kabul edildi.
Bu benim mülküm.
Sami mülkü sattı.
Tom'un bir sürü mülkü var.
Edward amcasının servetini miras olarak aldı.
Emlak fiyatları artmaktadır.
Biz mülkün etrafına baktık.
Esperanto kimsenin malı değildir.
Şimdi mülkümden ayrıl.
O büyük bir mülke sahip.
- Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
Lütfen arazimden çık.
Tom'un mülk sahibi olduğundan eminim.
Bu çok büyük bir özellik.
Bu arazi benim mülkiyetimdir.
Ciddi maddi hasar vardı.
Özel mülkiyete izinsiz giriyorsun.
Tom amcasının mülkünü miras aldı.
Tom tüm mallarını sattı.
O, benim mal varlığımı elimden aldı.
Özel mülkiyete izinsiz giriyorsunuz.
Denize yakın emlak satın aldı.
Tom'un başka bir malı var mı?
Bazı erkekler kadınlara mal gibi davranıyor.
Babam bana biraz mal bıraktı.
Tom Boston'da bazı mülke sahip.
Bu mülkün sahibi kim?
O ağaç Tom'un arazisinin üzerinde.
Boston'da malım mülküm hiç olmadı.
- Tom'un sahip olduğu mülk ne kadar?
- Tom ne kadar mülke sahip?
Birçok mülküm var.
Sami'nin cesedi Leyla'nın arazisindedir.
Sami, Leyla'yı mülküne gömdü.
Başka bir mülkün var mı?
Tom'un Boston'da çok mülkü var.
Yangın bizi varlığımızdan yoksun bıraktı.
O, babasının büyük mal varlığının varisi oldu.
O özel mülkümüze izinsiz giriyor.
Tom babasının tüm varlığını miras olarak aldı.
O, Fas'taki tüm mülkünü sattı.
mülkün yıkılmasına neden olma olasılığı daha yüksektir
Eşyamı avukata teslim ettim.
Mülkiyet babadan oğula geçti.
Ev sahibi ne kadar mülke sahip ?
Tom'un mülkünde hiç ağaç yok.
Onun birçok mülkiyeti var.
Bu emlak için birkaç alıcısı var.
Bu arazi parçası benim malımdır.
Boston'da emlak satın almak istiyorum.
Mülkiyetime izinsiz girmeye nasıl cesaret edersin!
Bu mülkte mükemmel sirke yapıyorlar.
Tom tüm mallarını Boston'da sattı.
Boston'da hiç mülkün var mı?
Tom'un bir sürü mülkü var.
Sami'nin cesedi Leyla'nın arazisine gömüldü.
Sami mülkünü korumak için öldürürdü.
Boston'da hiç mülküm yok.
- Fırtına onun malına büyük hasar verdi.
- Fırtına onun mülkiyetine büyük zarar verdi.
Tüm servet onun kızına gidecek.
Ailenin mal varlığı akrabalar arasında dağıtıldı.
En büyük oğlan bütün mülkiyetin varisi oldu.
Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü.
Mülkünüzü aramak için bir iznimiz var.
Kadınlar genellikle somutlaştırılırlar ve mal gibi davranılırlar.
Amcamız öldüğünde biz mülkü elde ettik.
Onun sayfiyedeki evi çok güzel.
Burada onların satılık mülkü var mı?
Onlar mülkiyet payları hakkında tartışıyor.
Tüm mülkiyetini oğluna bağışladı.
Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
Sen benim mallarını gasp etmek hiçbir yasal hakka sahip değilsin.
Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet.
Polis bir arama emri olmadan mülke giremez.
bu özellik Allah vergisi midir bilinmez ama
Kadının malı varsa erkeğe aittir
Bütün sahipsiz mal yarın gün ortasında atılacak.
Tom muazzam servetin, onun emrinde olduğunu iddia etti.
Arazi neredeyse tamamen yabani böğürtlen çalılarla kaplanmıştı.
mülkiyetin yıkılması,
O vasiyetinde tüm servetini karısına bıraktı.
Üç yıl önce arazimde çeşitli meyve ağaçları diktim.