Translation of "Edward" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Edward" in a sentence and their turkish translations:

This is Edward.

Bu, Edward.

Edward read the text.

Edward mesajı okudu.

Edward read the message.

Edward mesajı okudu.

Edward is younger than Robert.

Edward Robert'tan daha gençtir.

Edward inherited his uncle's property.

Edward amcasının servetini miras olarak aldı.

Edward inherited his uncle's estate.

Edward amcasının menkulünü miras olarak aldı.

Their boy was named Edward.

Onların çocuklarına Edward adı verildi.

Edward Sapir was an American linguist.

Edward Sapir, Amerikalı bir dilciydi.

Edward Bernays gives me the willies.

Edward Bernays beni sinirlendirir.

Edward Everett did not agree with Lincoln.

Edward Everett Lincoln ile aynı fikirde değildi.

- Do not be afraid to kill Edward; it is good.
- Do not kill Edward; it is good to fear.

- Edward'ı öldürmekten korkmayın; bu iyi.
- Edward'ı öldürme; korkmak iyidir.

My name is Edward, but everyone calls me Ned.

- Benim adım Edward ama herkes bana Ned diye seslenir.
- Benim adım Edward ama herkes bana Ned der.
- Benim adım Edward ama herkes beni Ned diye çağırır.

I am the unhappiest girl in Prince Edward Island.

Ben Prens Edward Adası'ndaki mutsuz kızım.

Edward White II became the first American to walk in space.

Edward White uzayda yürüyen ilk Amerikalı oldu.

Oh Marilla, I'm the happiest girl on Prince Edward Island this very moment.

Oh Marilla, şu an Prince Edward Adası'nın en mutlu kızıyım.

The story of Edward Snowden has reminded us once again that even the walls have ears.

Edward Snowden'in hikayesi bize duvarların bile kulaklarının olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Edward looked Kathy in the eye and asked her if she really meant what she said.

Edward, Kathy'nin gözlerinin içine baktı ve ona gerçekten dediğini kastedip kastetmediğini sordu.