Examples of using "Inexpensive" in a sentence and their turkish translations:
Bu şaşırtıcı şekilde ucuz.
Bu bilezik çok ucuz.
Bu kaplar oldukça ucuzdur.
Yarın ise daha birleşik, taşınabilir ve daha ucuz bir görüntüleme.
Mümkünse ucuz koltuklar istiyorum.
Biz pahalı olmayan bir otelde kaldık.
Ucuz bir otel arıyorum.
Ucuz bir restoran tavsiye edebilir misin?
- Bu balık ucuz ama besleyici.
- Bu balık ucuz, ama besin değeri yüksek.
Bu çok ucuz bir saatti.
Herhangi bir ucuz mağaza biliyor musun?
Ucuz iyi bir restoran biliyorum.
Bu çanta hem iyi hem de ucuz.
Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
Buralarda bir yerde ucuz bir otel var mı?
Paris'te ucuz bir otelde kaldım.
Biz geceyi ucuz bir otelde geçirdik.
Bu araba çok ucuzdu, gerçek bir pazarlık.
En ucuz arabanı kiralamak istiyorum.
Boston'da ucuz bir otelde kaldık.
- Tom ucuz, ikinci el bir araba bakıyor.
- Tom pahalı olmayan, kullanılmış bir otomobil arıyor.
Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler.
Pahalı cilt kremleri ucuz olanlardan daha iyi işe yaramazlar.
Boston'da hiç iyi ucuz oteller biliyor musun?
Bu telefon oldukça ucuz.
Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
Ben bir hafta için en ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
Boston'dayken ucuz bir otelde kaldım.
Herkes bu restoranda yemeğin hem lezzetli hem de ucuz olduğunu söylüyor.
Diğer birçok aperitifle karşılaştırıldığında patlamış mısır çok ucuzdur. Ayrıca genellikle daha sağlıklıdır.
Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.