Examples of using "Possible" in a sentence and their turkish translations:
Her şey mümkündür.
O, oldukça mümkündür.
Bu mümkün mü? Mümkün değil.
Bu mümkün.
Her şey mümkündür.
- O mümkün değil.
- Bu mümkün değil.
Bu oldukça mümkündür.
Her şey mümkündür.
Mümkün değil.
Bu olanaklı mı?
Mümkündür.
O mümkün.
Mümkün değil.
Bu nasıl mümkün olabilir?
- Bu mümkün mü?
- Bu mümkün olur muydu?
Bu oldukça mümkün.
Bu teknik olarak mümkündür.
Bu nasıl mümkün?
O mümkün olacak.
Bu oldukça mümkündür.
Sanırım mümkün.
Bu mümkün değil.
Bu artık mümkün değil.
- Mümkün olduğunu düşünüyorum.
- Bence o mümkün.
- Bunun mümkün olduğuna inanıyorum.
- Onun bir olasılık olduğunu düşünüyorum.
Bu nasıl mümkün olabilir?
Ne yazık ki bu mümkün değildir.
Bu artık mümkün değil.
Bu gerçekten mümkün mü?
Bu fiziksel olarak mümkün değil.
O mümkün değil.
Ancak şu ihtimali düşünelim ki
bu kesinlikle mümkün.
hayvanlar mümkün oldu.
Değişim mümkün.
Mümkünse gel.
O, oldukça mümkündür.
Her şey mümkündür.
O mümkün mü?
Bu mümkün değil.
Her şey mümkün görünüyordu.
Bu teorik olarak mümkün.
Evet, mümkün.
- Başarısızlık mümkündür.
- Başarısızlık olasıdır.
O mümkün değildi.
Kesinlikle mümkündür.
Bu kesinlikle mümkün.
Mümkün değil mi?
Mümkün değil mi?
Bu hâlâ mümkün.
Bu çok mümkün.
Bu mümkündür.
Bu mümkün, değil mi?
Bu mümkün müydü?
Bu tamamen mümkün.
Bu mümkün mü?
Aşk mümkündür.
Ölümsüzlük mümkündür.
Bu mümkün değildi.
Bir gezegeni yaşanabilir kılmak mümkün mü?
O tamamen mümkündür.
Mümkün olduğunda yürüyün.
O nasıl mümkün olabilir?
- Mümkün olduğunu düşünüyorum.
- Onun mümkün olduğunu düşünüyorum.
- Bence o mümkün.
- Bunun mümkün olduğuna inanıyorum.
Bunun mümkün olduğuna inanıyorum.
Tom bunun mümkün olduğunu düşünüyor.
Bu sadece mümkün değil.
Tom herhangi bir şeyin mümkün olduğunu düşünüyor.
Bunun gerçekleşmesi mümkün.
Bunun mümkün olmaması lazım.
O sadece imkansız.
Bu nasıl mümkün olabilir?
farz edelim ki mümkün bence değil ama farz edelim ki mümkün
Mümkün olursa sana yardım edeceğim.
Bu mümkün değil, değil mi?
Bu mümkün değil, değil mi?
Neyin mümkün olduğunu bana söyleme.
Beklemek mümkün değil.
Eğer bu mümkün değilse, bunu mümkün yapmak zorundayız.
- Herkesi memnun etmek mümkün değildir.
- Herkesi memnun etmek olanaklı değildir.
Bu şimdiden mümkün.
Bu nasıl mümkün olabilir?
Bu da mümkün olmadı
zaman yolculuğu mümkün!
Bu nasıl mümkün olur?
Hayır, bu mümkün değil.
Bu gerçekten mümkün mü?
Onu mümkün kıldın.
Bu mümkün mü ya?
Birlikte, her şey mümkün!
Çeviri mümkün değil.
Eğer mümkünse, bu hafta sonu.
Biz mümkün olan her şeyi yapıyoruz.
Bunun mümkün olduğuna inanıyoruz.