Translation of "Bracelet" in Turkish

0.101 sec.

Examples of using "Bracelet" in a sentence and their turkish translations:

That's a beautiful bracelet.

O güzel bir bilezik.

Put your bracelet on.

Bileziğini tak.

Put the bracelet on.

Bileziği tak.

Tom sold the bracelet.

Tom bileziği sattı.

I love your bracelet.

Bileziğini sevdim.

- I'll buy you that bracelet.
- I'll buy that bracelet for you.

O bileziği sana alacağım.

Tom has a medical bracelet.

Tom'un tıbbi uyarı künyesi var.

We can't sell that bracelet.

O bileziği satamayız.

Mary took off her bracelet.

Mary bileziğini çıkardı.

This bracelet is very inexpensive.

Bu bilezik çok ucuz.

She made a macrame bracelet.

O bir makrome bilezik yaptı.

Please buy me that bracelet.

Lütfen bana şu bileziği al.

- Tom bought Mary an expensive bracelet.
- Tom bought an expensive bracelet for Mary.

Tom Mary'ye pahalı bir bilezik aldı.

- Tom gave Mary a diamond bracelet.
- Tom gave a diamond bracelet to Mary.

Tom, Mary'ye elmas bir bilezik verdi.

The young girl lost her bracelet.

Genç kız bileziğini kaybetti.

Tom gave Mary a gold bracelet.

Tom Mary'ye altın bir bilezik verdi.

Mary is wearing an ankle bracelet.

Mary halhal takıyor.

Put this bracelet on your wrist.

Bu bileziği bileğine tak.

I have broken my favourite bracelet.

En sevdiğim bileziğimi kırdım.

He gave her a diamond bracelet.

Ona elmas bir bilezik verdi.

- Mary sold the bracelet Tom gave her.
- Mary sold the bracelet that Tom gave her.

- Mary, Tom'un ona verdiği bilekliği sattı.
- Mary, Tom'un ona verdiği bileziği sattı.

Tom noticed the bracelet on Mary's arm.

Tom Mary'nin kolundak bileziği fark etti.

Mary took the bracelet off her wrist.

Mary bileziğini bileğinden çıkardı.

Fadil presumed the bracelet belonged to Layla.

Fadıl bileziğin Leyla'ya ait olduğunu farz etti.

- I had no idea this bracelet was stolen.
- I had no idea that this bracelet was stolen.

Bu bileziğin çalındığına dair herhangi bir fikrim yoktu.

- I think that I'll buy this bracelet for Mary.
- I think I'll buy this bracelet for Mary.

Sanırım Mary için bu bileziği alacağım.

It wasn't Tom who gave Mary that bracelet.

O bileziği Mary'ye veren Tom değildi.

Tom gave Mary a bracelet for her birthday.

Tom Mary'ye doğum günü için bir bilezik verdi.

This bracelet is more expensive than that one.

Bu bilezik ondan daha pahalı.

That's a pretty strange-looking bracelet you're wearing.

Bu taktığın çok tuhaf görünen bir bileklik.

- I intend to buy my wife a gold bracelet.
- I intend to buy a gold bracelet for my wife.

- Karım için altın bir bilezik almak niyetindeyim.
- Karıma bir altın bilezik satın almayı tasarlıyorum.

Why aren't you wearing the bracelet I gave you?

Sana verdiğim bileziği neden takmıyorsun?

A bracelet is a good gift for my sister.

Bir bilezik, kız kardeşim için iyi bir hediyedir.

I am giving him a bracelet for his birthday.

Ona doğum günü için bir bilezik hediye ediyorum.

Tom noticed that Mary was wearing a new bracelet.

Tom Mary'nin yeni bir bilezik taktığını fark etti.

I am giving her a bracelet for her birthday.

- Doğum günü için ona bir bilezik veriyorum.
- Doğum günü için ona bir bilezik hediye ediyorum.

- Mary wore an ankle bracelet.
- Mary wore an anklet.

Mary ayak bileğine bir bilezik taktı.

- Tom admitted that he was the one who stole Mary's bracelet.
- Tom admitted he was the one who stole Mary's bracelet.

Tom Mary'nin bileziğini çalan kişi olduğunu itiraf etti.

I hid the bracelet in a shoe in my closet.

Bileziği dolabımdaki bir ayakkabıya sakladım.

Tom gave Mary a diamond bracelet for their wedding anniversary.

Tom evlilik yıldönümü için Mary'ye bir elmas bilezik verdi.

"Bracelet" means the same thing in English that it does in French.

"Bracelet" İngilizce ve Fransızca'da aynı anlama gelmektedir.

Tom has to wear an ankle monitor bracelet while he's out on bail.

Tom, kefaletle çıktığı sırada ayak bileği monitör bileziği takmak zorundadır.

Tom noticed Mary's bracelet on her desk and wondered why she wasn't wearing it.

Tom masada Mary'nin bileziğini fark etti ve onu niçin takmadığını merak etti.

Whenever an accident happens, the first thing the doctors look for is a bracelet, a necklace, or some accessory that can provide some information about the patient.

Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır.