Examples of using "Seats" in a sentence and their turkish translations:
Koltuklar müsait mi?
Koltuklarınıza göz kulak olun.
Oturun.
Hadi koltukları değiştirelim.
Koltukları değiştirelim.
- Tüm oturaklar ayrılmış.
- Tüm oturma yerleri tutulmuş.
Koltukların hepsi satıldı.
Oturacak koltuk kalmadı.
İki koltuk boş.
İki koltuk boş kaldı.
Koltukları değiştirebilir miyiz?
Tüm koltuklar ayrıldı.
Bizim koltuklarımız nerede?
Lütfen oturun.
Lütfen yerlerinize oturun.
Yerlerimize oturalım.
Koltuklarınıza oturun.
Ayrılmış koltuklar var mı?
Koltuklar rahattı.
Bütün koltuklar ayrılmış.
- Benimle yerleri değiştirir misin?
- Benimle yer değişir misin?
- Benimle yer değişir misiniz?
Hangi koltuğu istiyorsun?
Onunla koltukları değiştirdim.
O bize güzel koltuklar aldı.
Tüm koltuklar dolu.
Koltuklarınıza geri dönün.
Lütfen yerlerinize dönün.
Hâlâ boş koltuklar var.
Hangi koltukları istiyorsunuz?
Tüm koltuklar ayırtılmış.
- Tom'la yer değiştirdim.
- Tom'la koltukları değiştirdim.
Tom bize güzel koltuklar buldu.
Tom ve ben koltukları değiştirdik.
Mümkünse ucuz koltuklar istiyorum.
Hâlâ birkaç boş koltuk var mı?
Daha ucuz koltuklarınız var mı?
Üç yer ayırtmak istiyorum.
Hiç fazla boş koltuk yoktu.
Birbirleriyle koltukları değiştirdiler.
Koltukları değiştirmek ister misin?
Lütfen koltuklarınıza geri gidin.
Tom ve Mary koltuklarına oturdular.
Tom ve Mary koltuklarını buldular.
Biz oyun için koltukları ayırttık.
Koltukları takas etmek ister misin?
Galeride sandalyelerimiz var.
Koltukları değiştirmek ister misiniz?
Herkes için yeterli koltuk vardır.
Herkes için yeterli yerimiz var.
Seninle koltukları değiştirmeme izin ver.
Minderler koltuklara yerleştirildi.
Tom ve ben kendimize koltuk bulduk.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
Birinci kattaki koltukları isterim.
Trende ayrılmış koltuklar var mıdır?
Bütün koltuklar önceden satıldı.
Bir sonraki kişiyle koltukları değiştirdi.
Koltukları ayıracağını varsayıyor.
Koltuklarımızı bulmaya gideceğim.
Bu gece için hiç yer var mı?
Bütün iyi koltuklar kapılmıştı.
Tüm iyi koltuklar çoktan alınmıştır.
Can yelekleri sizin koltukların altında bulunmaktadır.
Tom ve Mary koltuklarına geri döndü.
Bu koltuklar yaşlı insanlar için ayrılmıştır.
Bu arabanın sadece iki koltuğu mu var?
Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir.
O uçakta iki kişilik rezervasyon yapabilir miyim?
Tom ve Mary birbirleriyle yer değiştirdiler.
- Hepimize yetecek kadar sandalye vardı.
- Hepimize yetecek yer vardı.
Şimdi koltukları değiştirebilir miyim?
Onlar masadaki kendi koltuklarındaydılar.
Yirmi beş kişilik bir araç var mı?
Tom, Mary ile koltuğunu değiştirmek istiyor.
Zil çaldığında seyirciler koltuklarına oturdular.
Uçakta önceden yerlerinizi ayırttınız mı?
Biz çıkışa en yakın yerlerde oturduk.
Emniyet kemerleriniz bağlı şekilde koltuklarınızda kalın.
Tom, Mary'yle koltukları değiştiler.
Tom ve ben yerleri değiştirdik.
Bu trendeki bütün koltuklar sigara içmeyenler için tasarlanmıştır.
Koltuklar müsaitken ayakta durmanın anlamı yok.
Gittiğim gün bir sürü boş koltuk vardı.
Tom o kadar şişman ki bir uçakta iki koltuğa ihtiyacı var.
Kalabalık otobüslerde gençler koltuklarını yaşlılara vermelidir.
"Klozet kapakları yoluyla AIDS'e yakalanmak mümkün mü?" "Hayır, değil."
İyi koltuklar alabilmemiz için oraya erken gitmek istiyorum.
Tiyatroya erken gittik bu yüzden iyi koltuklar alabildik.
Oraya ne kadar erken gelirsek, koltuk alma ihtimalimiz o kadar yüksektir.
Tom ve Mary koltuklarından kalktılar ve kapıya doğru gittiler.
İyi koltuklar edinebilmemiz için tiyatroya erken gidelim.
Arabanın üç sıra koltuğu vardır ve sekiz yolcu taşıma kapasitesine sahiptir.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
Üç asker battaniyelerini tren koltuklarına yaydı ve uyumaya çalıştı.
Tom Mary'den Lady Gaga konserinde ön sıra koltuklardan almanın bir yolunu bulmasını istedi.
Ne kadar oy alacağınız, ilgili organda kaç koltuk olduğuna bağlıdır.