Examples of using "Hive" in a sentence and their turkish translations:
Bir kovanda kaç tane arı yaşıyor?
Arılar kovandan hızlıca çıkıyorlar.
Onlar bir arı kovanı kadar özenle çalıştılar.
Kovanda sadece tek bir kraliçe olabilir.
Binlerce arı, kanat kaslarını titreterek kovanı sıcak tutmaya yetecek kadar ısı üretiyor.
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.