Translation of "Muscles" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Muscles" in a sentence and their turkish translations:

- Exercise trains the muscles.
- Physical exercise trains the muscles.

Egzersiz kasları eğitir.

- My muscles have become soft.
- My muscles have gotten soft.

Kaslarım yumuşadı.

With the vagina muscles.

Vajina kaslarımızla.

Their muscles are stiff.

Onların kasları sert.

Swimming develops our muscles.

Yüzme kaslarımızı geliştirir.

My muscles are tense.

Kaslarım gergin.

Hercules had strong muscles.

Herkül'ün güçlü kasları vardı.

He flexed his muscles.

Kaslarını büktü.

- Don't let your muscles atrophy.
- Don't allow your muscles to degenerate.

Kaslarınızın dejenere olmasına izin vermeyin.

Their bones and muscles weaken,

Kemikleri ve kasları zayıflıyor

His muscles were rock-hard.

Onun kasları kaya gibi sertti.

Tom's muscles are well-defined.

- Tom'un kasları iyi tanımlanmıştır.
- Tom'un kasları iyi gelişmiştir.

She massaged his stiff muscles.

- Onun sert kaslarına masaj yapıyordu.
- O onun sert kaslarına masaj yaptı.

But he ain't got no muscles?

giyen birini gördünüz mü?

Sports help to develop our muscles.

Spor kaslarımızı geliştirmemize yardımcı olur.

Swimming will develop many different muscles.

Yüzme birçok farklı kasları geliştirecektir.

Your shoulder muscles are really tight.

Omuz kasların gerçekten sıkı.

The hot bath relaxed my muscles.

Sıcak banyo kaslarımı gevşetti.

Because by opening and closing the muscles

Çünkü kasları açıp kapatarak,

Fishermen are particularly interested in their adductor muscles,

Özellikle balıkçılar bir eklem gibi iki kabuğu bir arada tutan organları

Muscles are made of hundreds of thin fibers.

Kaslar yüzlerce ince liften yapılmıştır.

That exercise is good for the abdominal muscles.

O egzersiz karın kasları için yararlıdır.

My muscles were aching and I was tired.

Kaslarım ağrıyordu ve ben yorgundum.

Tom's muscles tightened when Mary touched his shoulder.

Mary onun omzuna dokunduğunda Tom'un kasları gerildi.

We do this dance with the pelvic floor muscles.

Bu dansı pelvik taban kaslarımızla yapıyoruz.

Night cramps in the calf muscles are particularly painful.

Baldır kaslarındaki gece krampları özellikle acı vericidir.

You need to have strong thigh muscles to skate.

Paten yapmak için güçlü uyluk kaslarının olması gerekir.

Without strong tendons, large muscles are of no use.

Güçlü tendonlar olmadan kasların büyük olması bir işe yaramaz.

That affects all of my muscles from head to toe.

baştan ayağa tüm kasları etkiliyor.

It hurts to even walk with my thigh muscles aching.

Uyluklardaki kas ağrıları yürüdükçe ağrı verir.

According to my sister, my muscles are in my head.

Kız kardeşime göre, kaslarım kafamdadır.

ALS slowly destroys the nerves and muscles needed for moving your body.

Kas ve sinir erimesi hastalığı vücudunuzu hareket ettirmek için gerekli sinirleri ve kasları tahrip ediyor.

That means they're ready then to use their muscles and, like, lunge forward.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur.

That means they're ready then to use their muscles and like lunge forward.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur.

You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!

Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!

Languages are like muscles. If you don't use them regularly, you will lose them.

Diller kaslar gibidirler. Düzenli olarak kullanmazsanız onları kaybedersiniz.

If these muscles are weak, they cannot hold the kneecap in the correct position.

Bu kaslar zayıfsa, diz kaputunu doğru konumda tutamazlar.

The muscles in his legs had atrophied during the seven months he was bedridden.

Yatakta kaldığı yedi ay boyunca bacak kasları köreldi.

Thousands of bees vibrate their wing muscles, generating enough heat to keep the hive warm.

Binlerce arı, kanat kaslarını titreterek kovanı sıcak tutmaya yetecek kadar ısı üretiyor.

Please don't make me laugh. I did too many sit-ups yesterday and my stomach muscles hurt.

Lütfen beni güldürme. Dün bir sürü mekik çektim ve mide kaslarım ağrıyor.

Militarily speaking, Gaza is utterly defenseless. That's why the IDF chooses this area to flex its muscles.

Askerî anlamda Gazze tamamen savunmasız. İsrail ordusunun güç gösterisi yapmak için bu bölgeyi seçmesinin sebebi bu.

Epinephrine can save someone's life by relaxing the muscles around the airways and preventing them from closing completely.

Epinefrin, hava yollarının etrafındaki kasları gevşeterek ve tamamen kapanmasını engelleyerek birisinin hayatını kurtarabilir.

I'm begging you. Don't make me laugh. I did too many sit-ups yesterday and my stomach muscles hurt.

Sana yalvarıyorum. Beni güldürme. Dün çok fazla mekik çektim ve karın kaslarım ağrıyor.

Tom's muscles were tired and he wanted to get home and soak in a hot bath for a while.

Tom'un kasları çok yorgundu ve eve gitmek ve banyoda bir süre dinlenmek istedi.

That means they're ready then, to use their muscles and lunge forward. And however fast you think you are, you're not as fast as a rattlesnake.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.