Translation of "Play" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Play" in a sentence and their turkish translations:

- Play!
- Play.

Oynayın!

- Let's play.
- Let's play!

Oyun oynayalım.

play.

nokta.

- Let's play tennis!
- Let's play tennis.

Tenis oynayalım.

- Let's play house!
- Let's play house.

Evcilik oynayalım.

- I play football.
- I play soccer.

Ben futbol oynarım.

- Let's play baseball!
- Let's play baseball.

Beyzbol oynayalım.

- Let's play together.
- Let's play together!

Haydi birlikte çalalım.

Play there.

Orada oyna.

Play ball!

Top oyna!

- I play the violin.
- I play violin.

- Keman çalarım.
- Ben keman çalarım.

- I play the piano.
- I play piano.

Piyano çalarım.

Some boys play tennis and others play soccer.

Bazı delikanlılar tenis oynar diğerleri futbol.

- Don't play with fire.
- Don't play with fire!

Ateşle oynamayın.

- He doesn't play soccer.
- She doesn't play soccer.

O futbol oynamaz.

- I play volleyball often.
- I often play volleyball.

Sık sık voleybol oynarım.

- Let the children play!
- Let the children play.

Çocukların oynamasına izin ver.

- Does he play the piano?
- Does she play the piano?
- Does she play piano?
- Do you play the piano?

- O, piyano çalar mı?
- O piyano çalar mı?

Let's play something.

Bir şey oynayalım.

Let's play volleyball.

Voleybol oynayalım.

Let's play cards.

Kart oynayalım.

I play piano.

Piyano çalarım.

We play baseball.

Beyzbol oynarız.

Let's play soccer.

Futbol oynayalım.

Let's play baseball.

Beyzbol oynayalım.

Play it cool.

Sakin olun.

Don't play. Work!

Eğlenme. çalış!

That's child's play.

Bu çok kolay.

Don't play dead.

Ölü numarası yapma.

Play it again.

Onu tekrar oyna.

I'll play along.

Eşlik edeceğim.

Let's play hopscotch.

Seksek oynayalım.

Let's play poker.

Poker oynayalım.

Let's play darts.

Dart oynayalım.

Everyone can play.

Herkes oynayabilir.

They play chess.

Satranç oynuyorlar.

Don't play here.

Burada oynamayın.

Don't play dumb!

- Homurdanmayı bırak.
- Aptal numarası yapma.

I play violin.

Ben keman çalarım.

Let's play ball.

Top oynayalım.

I play Chopin.

Ben şopen çalarım.

Let's play football!

Hadi futbol oynayalım!

I play tennis.

Tenis oynarım.

Let's play tag.

Kovalamaca oynayalım.

We play soccer.

Futbol oynuyoruz.

I play football.

Futbol oynarım.

Let's play quidditch.

Hadi Quidditch oynayalım.

Let's not play.

Oynamayalım.

I play baseball.

Beyzbol oynarım.

Let's play Minecraft!

Minecraft oynayalım!

They play basketball.

Onlar basketbol oynar.

They play soccer.

Onlar futbol oynar.

Don't play games.

Oyun oynamayın.

I play squash.

Duvar tenisi oynarım.

Let's play chess.

Satranç oynayalım.

Shall we play?

Oynayalım mı?

Never play here.

Asla burada oynama.

Let's play handball.

Hentbol oynayalım.

Don't play catch.

Yakalamaç oynamayın.

Let's play catch.

Yakalamaç oynayalım.

Don't play dumb.

Bana aptalı oynama.

I play rugby.

Ben rugby oynarım.

I play hockey.

Ben hokey oynarım.

I play lacrosse.

Ben lakros oynuyorum.

Let's play outside.

Dışarıda oynayalım.

Play the game.

Oyunu oyna.

Play with me.

Benimle oyna.

Let's play golf.

Golf oynayalım.

He can't play.

O oynayamaz.

Let's play basketball.

- Hadi basket oynayalım.
- Basketbol oynayalım.

Tom doesn't play.

Tom oynamıyor.

We're going to play, because of course we play.

Oynayacağız; tabii ki biz oyun da oynarız.

We wouldn't play basketball but we would play football

basketbol çok oynamazdık ama futbol oynardık

- Does she play the piano?
- Does she play piano?

Piyano çalıyor mu?

- We will play baseball now.
- We'll play baseball now.

Şimdi beyzbol oynayacağız.

- I can't play piano.
- I can't play the piano.

Ben piyano çalamıyorum.

- I am reading a play.
- I'm reading a play.

Bir oyun okuyorum.

- Let's play another game.
- Let's play a different game.

Başka bir oyun oynayalım.

- Do you play soccer?
- Do you guys play soccer?

Siz çocuklar futbol oynar mısınız?