Examples of using "Fundamental" in a sentence and their turkish translations:
Zamanlama esastır!
Sahip olduğumuz ve
Bu temel bir sorudur.
O temel bir insan arzusudur.
Temel çözüm atlanmaktadır.
Temel konuları ele alalım.
Hiçbir şey daha temel olamazdı.
Temel öncül yanlış.
O temel bir hataydı.
Bunu esas yapan bir şey mi var?
Burada temel bir soru var.
Fizik temel doğa bilimidir.
- Hükümet radikal değişiklikler yapmak zorunda.
- Hükümet radikal reformlar yapmak zorunda.
Anlayış esastır.
Simone ve ben temel bir soruyla yüzleştik:
Ama sonunda temel, belli başlı bir prensip keşfettim.
Amerikan zihniyeti için öylesine temel bir konsept ki
Şimdi temel konuya dönelim.
Hukuka saygı toplumumuz için temeldir.
- Aile toplumun temel taşıdır.
- Aile toplumun temel birimidir.
İnsaniyetimizin özüne esaslı bir meydan okumayı temsil eder.
Beynimiz stresi benzer ve asli şekilde işliyor.
iletişimimde de esas.
Ayrıca hepsi, mutfakta yumurta, çay bardakları,
Erken kalkmak iyi sağlık için esastır.
Söylemeye gerek yok, temel insan haklarına saygı gösterilmelidir.
Aymara kültüründe birinin ebeveynlerine saygı göstermek esastır.
Bu çalışma, biyolojinin anlaşılması için temeldir.
Bana göre, mutluluğun birkaç temel gereksinimi var.
Kendinize şu temel soruyu sorun: Ne için para biriktiriyorsunuz?
CA: Ve cesaret, bunu temel bir değer olarak istiyorsunuz.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
Tüm kusurlarına rağmen, Tom temel ahlak anlayışına sahipti.
Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.
Eğitim, en azından ilk ve temel aşamalarda parasızdır.
NASA, ay görevi için bir uzay aracı tasarlamaya başlamadan önce,
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
Üçler kuralı sadece işimde değil
Bununla birlikte, Çin'de, onlar "insan hakları" için bir kelime kullanmıyor fakat bunun yerine onu "temel haklar" olarak ifade ediyorlar.
Orta Çağ'da onur, özgür insanların ve de Hristiyanların hayatının temelini oluşturuyordu.
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.