Translation of "Issues" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Issues" in a sentence and their turkish translations:

He has issues.

Onun sorunları var.

Tom has issues.

Tom'un sorunları var.

Sami had issues.

- Sami'nin sorunları vardı.
- Sami sorunlara sahipti.

Sami has issues.

Sami'nin sorunları var.

- He has issues.
- She has issues.
- She has problems.

Onun sorunları var.

They are difficult issues

Zor konular onlar

These are serious issues.

Bunlar ciddi sorunlar.

These are complicated issues.

Bunlar karmaşık konular.

I understand the issues.

Sorunları anlıyorum.

Tom has anger issues.

Tom'un öfke sorunları var.

Tom had aggression issues.

Tom'un saldırganlık sorunları vardı.

We spoke of several issues.

Biz birkaç konu hakkında konuştuk.

Tom has some psychological issues.

Tom'un bazı psikolojik sorunları vardır.

Address issues rather than personalities.

Kişiliklerden daha çok konuları konuşun.

Let's address the fundamental issues.

Temel konuları ele alalım.

These issues must be confronted.

Bu konularla karşı karşıya kalmalısınız.

Sami had emotional maturity issues.

Sami'nin duygusal olgunluk sorunları vardı.

Layla's mother had drug issues.

Leyla'nın annesinin uyuşturucu sorunları vardı.

There shouldn’t be any issues.

Sıkıntı olmayacaktır.

- He is in trouble.
- He has issues.
- She has issues.
- She has problems.

Onun sorunları var.

Viviana has important issues to discuss.

Viviana'nın tartışacak önemli sorunları var.

We have important issues to discuss.

Tartışacak önemli konularımız var.

The film considers real social issues.

Film gerçek toplumsal sorunları göz önünde bulunduruyor.

Tom has significant mental health issues.

Tom'un önemli ruh sağlığı sorunları vardır.

- Tom has issues.
- Tom has problems.

Tom'un sorunları var.

Mary has some serious psychological issues.

Mary'nin bazı ciddi psikolojik sorunları vardır.

The king abdicated for health issues.

Kral sağlık sorunları için tacını bıraktı.

- She has issues.
- She has problems.

Onun sorunları var.

Do you regularly have sinus issues?

- Sinüslerinizle ilgili sık rahatsızlık yaşıyor musunuz?
- Çok sinüzit problemi yaşıyor musunuz?

You see, when social and political issues,

Görüyorsunuz, sosyal ve siyasi meseleler

Those complex issues, they become painfully personal

bu karmaşık meseleler, acı bir şekilde kişisel hâle geliyor

And in order to address these issues,

Bu sorunları da çözebilmek için

What we consider to be racial issues,

düşündüğümüz şeyleri haber yaptıkları zaman

Than on moral, political and ideological issues.

ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay.

They liked to argue about political issues.

Politik konular hakkında tartışmayı seviyorlardı.

We were dealing with very complicated issues.

Çok karmaşık konularla ilgileniyorduk.

They immediately began arguing about many issues.

Onlar birçok konu hakkında hemen tartışmaya başladı.

He had little experience with international issues.

Uluslararası konularla ilgili çok az deneyimi var.

Two major issues had to be settled.

İki büyük sorun halledilmeliydi.

We must think over the issues carefully.

Sorunları dikkatlice düşünmeliyiz.

We have other important issues to discuss.

Görüşecek diğer önemli konularımız var.

Nightmares are a sign of health issues.

Kâbuslar, sağlık konularının bir işaretidir.

Sami has been dealing with his issues.

Sami konularıyla uğraşıyor.

Sami had some psychological issues going on.

Sami devam eden bazı psikolojik sorunlar yaşıyordu.

Sami was going through some bank issues.

Sami bazı banka sorunlarıyla uğraşıyordu.

- I know that you have issues with your mom.
- I know you have issues with your mom.

Senin annenle sorunların olduğunu biliyorum.

They have substance abuse issues, and suicidal thinking.

madde kullanımı ve intihar düşüncesi de oluyor.

They address the issues that afflict the society,

topluma zorluk veren sorunların üstüne giden

Instead of dealing with the issues at hand,

yüzümüze bir gülümseme yerleştiririz,

We can no longer avoid these thorny issues.

Bu sıkıntılı sorunu daha fazla görmezden gelemeyiz.

The march's platform of issues didn't represent me,

yürüyüş platformunda yer alan konular beni temsil etmiyordu

But admit other issues were really mind-blowing

Ama diğer konular itiraf edin gerçekten kafa kurcalıyıcıydı

I had issues I had to deal with.

Uğraşmam gereken sorunlarım vardı.

Are there any issues we need to discuss?

Tartışmamız gereken konular var mı?

We have issues we have to deal with.

İlgilenmek zorunda olduğumuz sorunlarımız var.

How are we supposed to fix these issues?

Bu sorunları nasıl düzeltmemiz gerekir?

Sami was struggling with a lot of issues.

Sami birçok sorunla mücadele ediyordu.

Have you ever been diagnosed with thyroid issues?

Hiç tiroidlerinizle ilgili bir tanı aldınız mı?

Not only for mental health issues but for cognition.

hem de bilişsellik için bir araya getirmeye başladım.

Is that people don't experience issues, they experience life.

insanlar meseleleri deneyimlemiyor, onlar hayatı deneyimliyor.

Now, many of these worries are about basic issues,

Çoğu kaygımız genel şeylerle ilgili;

You see, because of various issues like land entitlements,

Toprak üzerindeki hak sahiplikleri, kira sözleşmeleri

Will you make a list of issues to discuss?

Tartışılacak konuların bir listesini yapar mısın?

I know that you have issues with your mom.

Senin annenle sorunların olduğunu biliyorum.

We ought to be more interested in environmental issues.

Çevresel sorunlarla daha ilgili olmak zorundayız.

Do you take any medication for any medical issues?

Herhangi bir sağlık problemi nedeniyle ilaç kullanıyor musunuz?

That mainstream communities have given to issues of racial justice,

ırksal adalete ve ekonomik adalete karşı devam eden

Unfairness is one of the defining issues of our society,

Adaletsizlik toplumumuzu tanımlayan sorunlardan biri,

So no wonder it's hard to talk about these issues.

Bu konularda konuşmanın zor olmasına şaşmamalı.

This TV show tackles issues of teenage pregnancy and homosexuality.

Bu TV gösterisi genç gebelik ve eşcinsellik konuları ele almaktadır.

We have a few pressing issues to deal right now.

Şu anda ilgilenecek birkaç presleme sorunumuz var.

Has anyone ever told you you've got serious trust issues?

- Sana hiç güvenilir biri olmadığını söyleyen olmuş muydu?
- Güven sorunu yaşadığını hiç herhangi biri sana söyledi mi?

Did you discuss any of the issues on our list?

Listemizdeki konulardan herhangi birini tartıştın mı?

He brought up a series of issues at the meeting.

O, toplantıda bir dizi sorun getirdi.

One of the big issues in the campaign was taxes.

Kampanyadaki en büyük konulardan birisi vergiydi.

When can one say that a person has alcohol issues?

Bir kişinin alkol sorunlarının olduğunu ne zaman söyleyebiliriz.

Who have no clue about deaf issues and no communication methods.

ve iletişim metotları olmayan ebeveynlerin çocukları.

Aren't women dealing with more important issues all over the world?"

Tüm dünyada kadınlar daha önemli sorunlarla ilgilenmiyorlar mı?" dedi.

You don't recognize the issues that are standing in your way

Kendi yolunuzdaki sorunları fark etmiyorsunuz

We have some pressing issues to deal with at the moment.

Şu anda ilgilenmemiz gereken bazı acil sorunlarımız var.

Tom has several people in his family with mental health issues.

Tom'un ailesinde akıl sağlığı sorunları olan birkaç kişi vardır.

They can remind us that when we fail to solve societal issues,

Sosyal meseleleri çözemediğimizde bize hatırlatmalarda bulunabilirler.

These is just two of the big feminist issues of our time,

Zamanımızın iki büyük feminist konusu bu,

And they knew absolutely nothing about deaf issues before I came along.

ve ben doğmadan önce işitme engeli ile ilgili hiçbir şey bilmiyorlardı.

Elements when it comes to its religious, social or human rights issues.

din, sosyal ve insan hakları konularında hala kınanması gereken pek çok konu var.

- Some couples argue over minor issues.
- Many couples quarrel over meaningless matters.

Bazı çiftler küçük sorunlarla ilgili olarak tartışırlar.

I can't answer this question. I don't know anything about those issues.

Ben bu soruya cevap veremem. Bu konular hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

By trying to make people on the different sides of these issues understand

farklı kutuplardaki insanlara bu sorunları ve bir genç olarak

Our thought was how could we address issues arising out of the pandemic,

bizim düşüncemiz; pandemi yüzünden doğan sorunlara nasıl değinebileceğimiz

As I'm an old man, and I have prostate issues, like all old men,

Ben yaşlı olduğum ve her yaşlı gibi prostat sorunu yaşadığım için

I don't see Wikipedia as a reliable source on controversial historic and political issues.

Tarih ve siyasetle ilgili tartışmalı konularda Wikipedia'yı güvenilir bir kaynak olarak görmüyorum.

All their major issues, be it political, economic or military lie under the federal jurisdiction

Tüm önemli sorunları, politik, ekonomik olsun veya federal yargı altında askeri sorunları

Don't lump all these issues together. You need to give every single one careful consideration.

Bu konuları bir bütün olarak ele alma. Hepsine ayrı ayrı kafa yorman gerekiyor.

Tom often writes to the editor of the local newspaper about issues of concern to his community.

Tom topluluğunu ilgilendiren konularda yerel gazete editörüne sık sık yazı yazar.

Factors contributing to increased depression and suicide rates for Gen Z include social media use, issues that play negatively in the news such as climate change, immigration and mass shootings, and a greater willingness of families and officials to acknowledge suicide as a cause of death.

Z kuşağında depresyon ve intihar oranlarının artışında etkili olan faktörler arasında sosyal medya kullanımı, haberlerde iklim değişikliği, göç ve toplu katliamlar gibi negatif olayların başrol oynaması ve ailelerin ve yetkililerin ölüm için intiharın bir seçenek olması yönündeki hoşgörüsü yer alıyor.