Translation of "Folding" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Folding" in a sentence and their turkish translations:

- He's folding his clothes.
- She's folding her clothes.

Giysilerini katlıyor.

- I am folding my dress.
- I'm folding my dress.

Elbisemi katlıyorum.

Tom is folding his shirt.

Tom gömleğini katlıyor.

Tom is folding his clothes.

Tom giysilerini katlıyor.

Tom is folding his laundry.

Tom çamaşırlarını katlıyor.

I'm not folding their shirts.

Onların gömleklerini katlamıyorum.

Why are you folding my clothes?

Neden elbiselerimi katlıyorsun?

Tom sat down on a folding chair.

Tom katlanabilir bir sandalyeye oturdu.

Origami is the art of folding paper.

Origami kağıt katlama sanatıdır.

The man was folding and unfolding his arms.

Adam kollarını bağlıyordu ve açıyordu.

Tom was sitting in the living room folding laundry.

- Tom çamaşırları katlarken oturma odasında oturuyordu.
- Tom oturma odasında oturmuş, çamaşırları katlıyordu.

Take this folding umbrella with you. It might come in handy.

Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.

- The priest skillfully drew a picture of a priest on a folding screen.
- A priest skillfully drew a picture of a priest on a folding screen.

Bir papaz bir paravanın üstüne bir rahibin resmini ustaca çizdi.

I don't have a problem doing the laundry, but I hate folding the clothes.

Çamaşır yıkarken bir sorunum yok ama giysileri katlamaktan nefret ediyorum.

Picking up maybe close to 100 shells and stones... and then folding her arms over her vulnerable head.

belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.