Translation of "Laundry" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Laundry" in a sentence and their turkish translations:

Tomorrow's laundry day.

Yarın çamaşır günü.

It's laundry day.

Bugün çamaşır günü.

Get the laundry.

Çamaşırları getirin.

- Tom is doing the laundry.
- Tom is doing laundry.

Tom çamaşır yıkıyor.

Where is the laundry?

Çamaşırhane nerede?

Is my laundry ready?

- Benim çamaşır hazır mı?
- Çamaşırım hazır mı?
- Benim çamaşırım hazır mı?

Tom sorted his laundry.

Tom kirli çamaşırlarını ayırdı.

Bring the laundry in.

- Çamaşırı içeri getir.
- Kirli çamaşırı içeri getir.

I'm doing my laundry.

Ben çamaşırımı yıkıyorum.

The laundry can wait.

Çamaşır bekleyebilir.

Laundry is a chore.

Çamaşır günlük ev işidir.

- They hung up the laundry.
- You have hung up the laundry.

Sen çamaşırları astın.

You have washed the laundry.

Sen çamaşırı yıkadın.

Tom is folding his laundry.

Tom çamaşırlarını katlıyor.

The laundry is still damp.

İç çamaşırı hala ıslak.

Have you done the laundry?

Çamaşırları yıkadın mı?

Nobody likes to do laundry.

Hiç kimse çamaşır yıkamaktan hoşlanmıyor.

They hung up the laundry.

Onlar çamaşırları astı.

Do you have laundry service?

Çamaşır yıkama servisiniz var mı?

Where is the laundry mat?

Çamaşırhane paspası nerede?

Is the laundry dry yet?

Çamaşırlar kurumuş mu?

Time to start the laundry.

Çamaşır yıkamaya başlama zamanı.

I do the laundry on Sundays.

Pazar günleri çamaşır yıkarım.

Tom helped Mary with the laundry.

Tom Mary'ye çamaşırda yardım etti.

Did you need a laundry basket?

Bir çamaşır sepetine ihtiyacın var mıydı?

Tom helped Mary fold the laundry.

Tom Mary'nin çamaşırları katlamasına yardım etti.

Where should I put my laundry?

Çamaşırımı nereye koymalıyım?

Tom is hanging up the laundry.

Tom çamaşır asıyor.

Could you hang up the laundry?

Çamaşırı asar mısın?

Tom did your laundry for you.

Tom senin için çamaşırlarını yıkadı.

Tom did the laundry before lunch.

Tom öğle yemeğinden önce bulaşık yıkadı.

Do you have any dirty laundry?

Hiç kirli çamaşırınız var mı?

I need to fold the laundry.

Çamaşırları katlamam gerek.

Mary is hanging up the laundry.

Mary çamaşır asıyor.

Are there any detergents in the laundry?

Bu çamaşırlarda deterjan var mı?

She took the tablecloths to the laundry.

O, masa örtülerini çamaşırhaneye götürdü.

The laundry room is in the basement.

Çamaşırhane bodrumdadır.

Falling off when you do your laundry.

bir filtre ekleyebilirsiniz.

I need to pick up the laundry.

Çamaşırları almam lâzım.

Tell her I'm hanging up the laundry.

Çamaşırları astığımı ona söyle.

I have to do my laundry today.

Bugün çamaşırımı yıkayacağım.

Don't air your dirty laundry in public.

Kirli çamaşırlarını herkesin önünde havalandırma.

I have to get the laundry dried.

Ben çamaşırı kurutmak zorundayım.

I'm just about finished doing the laundry.

Çamaşır yıkamayı neredeyse bitirmek üzereyim.

My mother does a laundry every day.

Annem her gün çamaşır yıkar.

Tom did a lot of laundry today.

Tom bugün bir sürü çamaşır yıkadı.

This shirt must go to the laundry.

Bu gömlek çamaşırhaneye gitmeli.

When did Tom hang up the laundry?

Tom çamaşırhaneyi ne zaman kapattı?

- Tom said Mary is hanging up the laundry.
- Tom said that Mary is hanging up the laundry.

Tom, Mary'nin çamaşırhaneyi kapattığını söyledi.

- I promised Tom I'd hang up the laundry.
- I promised Tom that I'd hang up the laundry.

Çamaşırhaneyi kapatacağıma Tom'a söz verdim.

May I wash all my laundry at once?

Bütün çamaşırımı bir defada yıkayabilir miyim?

Mary doesn't have time to do the laundry.

Mary'nin çamaşır yıkamak için vakti yok.

I don't have time to do the laundry.

Çamaşır yıkamak için zamanım yok.

Into the wash when you do your laundry.

filtre çantalar kullanmak.

He stuffed his laundry into a large bag.

Büyük bir çanta içine çamaşırlarını doldurdu.

Tom and Mary hung up the laundry together.

Tom ve Mary çamaşırhaneyi birlikte kapattılar.

Tom and I'll hang up the laundry together.

Tom ve ben birlikte çamaşırhaneyi kapatacağız.

Why isn't Tom hanging up the laundry now?

Tom neden şimdi çamaşırhaneyi kapatmıyor?

How often does Tom hang up the laundry?

Tom ne sıklıkta çamaşırhaneyi kapatır?

I've asked Tom to hang up the laundry.

Tom'dan çamaşırhaneyi kapatmasını istedim.

I asked Tom to hang up the laundry.

Tom'un çamaşırhaneyi kapatmasını istedim.

I guess the laundry isn't getting done tonight.

Sanırım çamaşır yıkama bu gece bitmeyecek.

- Tom folded his clothes.
- Tom folded his laundry.

Tom çamaşırlarını katladı.

I have to do laundry while it's still sunny.

Hava güneşliyken çamaşır yıkamak zorundayım.

Tom was sitting in the living room folding laundry.

- Tom çamaşırları katlarken oturma odasında oturuyordu.
- Tom oturma odasında oturmuş, çamaşırları katlıyordu.

My mother never taught me how to do laundry.

Annem bana nasıl çamaşır yıkanacağını hiç öğretmedi.

Mary washes her laundry by hand on a washboard.

Mary çamaşırını çamaşır yıkama tahtasında elle yıkar.

Tom is supposed to help Mary do the laundry.

Mary'nin çamaşır yıkaması için Tom yardım etmeli.

How do you find time to do the laundry?

Çamaşır yıkamak için nasıl zaman buluyorsunuz?

Tom and Mary are hanging up the laundry now.

Tom ve Mary şimdi çamaşırhaneyi kapatıyor.

Mary told Tom she could hang up the laundry.

Mary, Tom'a çamaşırhaneyi kapatabileceğini söyledi.

Tom told Mary he could hang up the laundry.

Tom, Mary'ye çamaşırhaneyi kapatabileceğini söyledi.

Tom was hospitalized after eating a laundry detergent pod.

Tom çamaşır deterjanı kapsülünü yedikten sonra hastaneye kaldırıldı.

Washing laundry by hand is hard and time-consuming.

Çamaşırları elle yıkamak zor ve zaman alıcıdır.

Tom put his dirty clothes in the laundry basket.

- Tom kirli çamaşırlarını kirli sepetine attı.
- Tom kirli giysilerini çamaşır sepetine koydu.

Have you recently changed your soap or laundry detergent?

Son zamanlarda kullandığınız sabun ya da çamaşır deterjanını değiştirdiniz mi?

She went to the laundry and has not returned yet.

O çamaşırhaneye gitti ve henüz dönmedi.

Tom asked Mary to buy a box of laundry detergent.

Tom Mary'nin bir kutu çamaşır deterjanı almasını istedi.

Tom walked into the room with an armful of laundry.

Tom bir kucak dolusu çamaşırla odaya gitti.

- Tom is doing the laundry.
- Tom is doing the wash.

Tom çamaşır yıkıyor.

I put the rest of your clothes in the laundry.

Elbiselerinin geriye kalanını çamaşırhaneye koydum.

- Mary is hanging up washing.
- Mary is hanging up the laundry.

Mary çamaşır asıyor.

- Washing clothes is my work.
- Doing the laundry is my job.

Çamaşır yıkamak benim işim.

Someone stole my laundry after I left it in the dryer.

Birisi kurutma makinesinde bıraktıktan sonra çamaşırlarımı çaldı.

How much time did it take to hang up the laundry?

Çamaşırları asmak için ne kadar zaman geçti?

Doing laundry adds up, making microfibers a huge contributor to the nearly

Mikrofiberler dünyanın okyanuslarında yüzen...

The weather's so good I think I'll hang the laundry out to dry.

Hava çok iyi, kuruması için çamaşırlarımı dışarıya asmayı düşünüyorum.

Are you sure you don't want me to help you do the laundry?

Çamaşırı yıkamana yardım etmemi istemediğinden emin misin?

I don't have a problem doing the laundry, but I hate folding the clothes.

Çamaşır yıkarken bir sorunum yok ama giysileri katlamaktan nefret ediyorum.

On a hot day like this, the laundry will be dry in no time.

Böyle sıcak bir günde çamaşırlar hiçbir zaman kurutulamaz.

It's possible that Tom was able to convince Mary to do his laundry for him.

Tom'un Mary'yi çamaşırlarını onun için yıkaması konusunda ikna edebilmesi mümkündür.

Wait a minute. The wash is done. I'm going to hang out the laundry to dry.

Bir dakika bekle, benim çamaşır tamam, çamaşırı asmaya gideceğim.

Oh dear, it's raining, and I've already hung the laundry out to dry; what shall I do?

Ah sevgilim, yağmur yağıyor, ve ben zaten çamaşırı kurutmak için dışarı astım; ne yapmalıyım?

I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.

Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.

- When the laundry is not evenly distributed inside the washing machine, it can cause the washing machine to vibrate or even move.
- When the laundry is unevenly distributed inside the washing machine, it can cause the washing machine to vibrate or even move.

Çamaşır, çamaşır makinesinde eşit olarak dağıtılmamışsa çamaşır makinesinin titremesine sebep olur ya da hareket etmesine bile neden olur.

- Don't wash your dirty linen in public.
- Do not wash your dirty linen in public.
- Don't air your dirty laundry in public.

Kirli çamaşırlarını ortaya dökme.

I don't have a washing machine at home, and so I have to go to the washing room in order to do the laundry.

Evde çamaşır makinem yok ve bu yüzden çamaşır yıkamak için çamaşır odasına gitmek zorundayım.