Translation of "Family's" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Family's" in a sentence and their turkish translations:

I'm his family's lawyer.

Ben onun aile avukatıyım.

Your family's waiting for you.

Ailen seni bekliyor.

I'm carrying on the family's traditions.

Ben ailenin geleneklerini devam ettiriyorum.

My family's going to love you.

Ailem seni sevecek.

Sami was in his family's house.

Sami ailesinin evindeydi.

Sami gambled away all of his family's fortune.

Sami ailesinin tüm servetini kumarda kaybetti.

But by the conversations around my family's dinner table.

ailemin yemek masasındaki sohbetleri yatıyor.

And growing up, I experienced my family's social mobility,

ve büyürken bir apartmandan daha iyi bir eve taşınarak,

My baby's wet nurse is also my family's dietitian.

Bebeğimin sütannesi aynı zamanda aile diyetisyenimiz.

She goes to her family's home in France every summer.

O, her yaz Fransa'da ailesinin evine gider.

He has no right to meddle in our family's problems.

Onun bizim ailenin sorunlarına karışma hakkı yoktur.

Tom's expensive tastes put a strain on the family's finances.

Tom'un pahalı zevkleri ailenin mali durumuna bir yük oluyordu.

- My whole family's from Boston.
- My whole family is from Boston.

Bütün ailem Bostonludur.

That he had saved her life and her family's life years before.

kadın bana köpeğin kendisini ve ailesini yıllar önce kurtardığını anlattı.

- You should've heard the family's reaction when I told them the good news.
- You should have heard the family's reaction when I told them the good news.

Onlara iyi haberi söylediğimde ailenin tepkisini duymalıydın.

- My family is not rich.
- My family isn't rich.
- My family's not rich.

Ailem varlıklı değildir.

Every Monday Mrs. Evans washed all the family's clothes in the zinc bathtub.

Her pazartesi bayan Evans çinko küvette tüm ailenin giysilerini yıkadı.

As soon as he graduated from Keio University, he took over his family's business.

O, Keio Üniversitesi'nden mezun olur olmaz ailesinin işini devraldı.