Examples of using "Falsehood" in a sentence and their turkish translations:
Sahteciliğe karşı savaştım.
Bizi yalandan gerçeğe götür.
Zaman yalanın yanı sıra gerçeği de ortaya koyar.
Hayvanlar gerçek ve gerçek dışı arasında ayrım yapamaz.
Biz tamamen sahte bir dünyada yaşıyoruz.
"Bana bir yalan söylüyor olduğuna inanıyorum, Anne" dedi keskin bir biçimde. "Senin yalan söylediğini biliyorum."