Examples of using "Sharply" in a sentence and their turkish translations:
Tom keskin üfledi.
İşsizlik hızla artmıştır.
- Otobüs dakikası dakikasına durdu.
- Otobüs tam vaktinde durdu.
Hisse senedi fiyatları keskin bir şekilde düştü.
Her iki hissede de sert bir yükseliş oldu.
O, koluma keskince bir çimdik attı.
Tom hızla Mary'ye baktı.
Altın vadeli işlemleri hızla yükseldi.
Çevresi ile keskin bir tezat oluşturuyor.
Doğum oranı neden bu kadar keskin şekilde düştü?
Şirket kazançları ilk çeyrekte keskin şekilde gelişti.
Hideo bisikletliden kaçınmak için direksiyonu hızlıca çevirdi.
Yol bu noktada sağa doğru keskin virajlı.
Kamuoyu, destekçiler ve muhalifler olarak keskin bir şekilde bölündü.
- Uçak parçalanmadan az önce, keskin bir şekilde sağa döndü.
- Uçak gürültüyle yere çakılmadan hemen önce, keskin bir şekilde sağa döndü.
Uçak sahilden ayrılırken düz uçuşa geçmeden önce hızla yükseldi.
"Bana bir yalan söylüyor olduğuna inanıyorum, Anne" dedi keskin bir biçimde. "Senin yalan söylediğini biliyorum."