Examples of using "Endowed" in a sentence and their turkish translations:
Güzellik ona bağışlanmış.
Ona birçok yetenekler bahşedilmiş.
Piyanistin sıradışı bir yeteneği var.
Özel bir yetenekle donatılmıştır.
Doğa ona zeka ve güzellik vermiş.
Mary malafatı büyük erkekleri tercih ettiğini itiraf etti.
O, üniversiteye bol miktarda para bağışladı.
Doğa ona hem sağlıklı bir akıl hem de sağlıklı bir vücut bahşetti.
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.