Examples of using "Nature" in a sentence and their turkish translations:
Doğayla, doğanın değişimiyle, iklim değişikliğiyle
Sanat ve doğa için.
Doğa ise kendini temizliyor
Doğa harikadır.
Doğa korkutucu.
İnsanın doğasında var.
Doğayı severim.
Tom doğayı sever.
Tanrı veya doğa.
Doğa değişiyor.
Doğa güzeldir.
Doğa acımasızdır.
Doğada her şey doğanın tüm güçlerini içermektedir.
Doğa bize ait değil, biz doğaya aidiz.
Doğa her zaman kendini yeniliyor
Doğaya saygısızlık.
Doğaya boyun eğdiremeyiz.
Yaşamın doğası döngüseldir.
Hayatın doğası açıklanamaz.
Doğa hiçbir sınır tanımaz.
Tabiat ana cömerttir.
Doğayı seviyor musun?
İnsanın doğası beni korkutur.
İnsan doğası nedir?
İkimiz de doğayı seviyoruz.
Doğa hiçbir şeyi boşuna yapmaz.
- Ben doğuştan iyimserim.
- İyimser bir doğam var.
- Tom doğası gereği iyimserdir.
- Tom doğuştan iyimserdir.
Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp
doğasına zarar vermemek
ve doğada herhangi bir bitkinin
Doğa iyi bir annedir.
Doğayı korumalıyız.
- Mary'nin sosyal bir doğası vardır.
- Mary'nin bir sosyal mizacı vardır.
Onun arkadaş canlısı bir doğası var.
Onun cömert bir doğası var.
O yaratılıştan zayıftır.
O, doğası gereği tembel.
- Onun ılımlı bir doğası var.
- Yumuşak tabiatlı bir insandır.
- Yumuşak bir tabiatı vardır.
Doğa gizemlerle doludur.
Tom'un bağışlayıcı bir doğası var.
Kuşkucu bir doğam var.
Genetik mühendisliği doğayı geliştirir mi?
İnsanlar doğanın bir parçasıdır.
Doğa zalim ve güzeldir.
- Doğada hiçbir şey lüzumsuz değildir.
- Doğada hiçbir şey kullanışsız değildir.
- Doğada hiçbir şey yararsız değildir.
Doğası gereği iddialıydı.
Onun doktoru doğa anadır.
İnsanlar doğaları gereği serttirler.
Arnavutluk'ta doğa çok zengindir.
- O doğaya daha yakın yaşamak istiyor.
- Doğayla daha iç içe yaşamak istiyor.
o hayvanlar doğada yaşayamayıp
Çevremizi güzel tutalım.
Senin sorununun doğası ne?
O yaratılıştan bir sanatçı.
Şikayetinin doğası nedir?
Acil durumunun niteliği nedir?
Doğanın güzelliği değerlidir.
- Eski insanlar doğaya yakın yaşadı.
- Eski insanlar doğayla iç içe yaşıyordu.
Tom bir hilkat garibesi.
Sami'nin gizli bir kötü mizacı vardı.
Doğa kendi kanunlarını asla çiğnemez.
Doğada eşitlik yoktur.
Doğa, hayatımızda önemli bir rol oynar.
doğanın ustalıkla yaptığı bu şekiller
ve meydan okuyan koruyucu bir türün
Yetişme şekli midir, fıtrat mı?
Şamanizm'e göre doğa çok önemlidir
ama unutmayın böcek ilacı da olsa doğa için
Doğa sürücüsüz bir araba gibi.
bu da doğa karşıtı demek
Doğa bütün cephelerde saldırı altında.
Erkek maymun, doğası gereği zekidir.
Doğa ona zeka ve güzellik vermiş.
O doğuştan cömert bir kişidir.
İnsan doğası gereği sosyal bir hayvandır.
- O, doğaya daha yakın yaşamak istiyor.
- Doğayla daha iç içe yaşamak istiyor.
Biz doğayı iyi durumda tutmalıyız.
Doğanın dengesi çok kırılgandır.
Japonlar doğayla uyum içinde yaşarlar.
Doğadaki insan müdahalesinin hiçbir sınırı yoktur.
Bunlar, birer devrim niteliği taşıyan adımlardır.
Arnavutluk'ta doğa çok zengindir.
Bir doğa fotoğrafçısı olmak istiyorum.
Çocuklar doğayı tahrip eden insanlardan hoşlanmazlar.
Fibonacci sayıları doğada zaman zaman görünür.
Doğanın dengesi çok hassastır.
Ben doğanın tadını çıkarmak için buraya geldim.
Tom ve Mary bir doğa belgeseli izlediler.
Cinlerin doğayla güçlü bir bağlantısı vardır.
Tom, doğa ile güçlü bir ilişkiye sahiptir.
Mary'nin doğa ile güçlü bir ilişkisi vardır.
- Leyla'nın masum görünümü onun gerçek doğasını maskeliyordu.
- Leyla'nın masum görünümü onun gerçek doğasını gizliyordu.
Doğayı fethetmek çok zordur.
Bu ilaç doğal bir zehirdir.