Examples of using "Emails" in a sentence and their turkish translations:
ihtiyacımız var.
Ben e-postalarımı şifreliyorum.
E-postalar, internet aktivitesi, telefon görüşmeleri,
İstemediğim e-postaları almaya devam ediyorum.
daha az mail gönder, sosyal medyayı kapat
Binlerce mektup ve e-posta aldım.
E-postalar günümüzde mektupların yerini aldı mı?
E-postalarımın bir arşivini oluşturdum.
Bütün öğleden sonrayı e-postaları yanıtlayarak geçirdim.
Tom üç saat önce o e-postaları gönderdi.
ve mektuplarla, yorumlarla, maillerle cevap vermişlerdi.
Tom günde 50'den fazla e-posta alır.
E-postalar birdenbire gelen kutumdan kaybolmaya başladı.
Erkek arkadaşımın benim e-postalarımı gözetlediğini düşünüyorum.
Neden hükümet benim e-postaları okumak istiyor?
- Bir günde iki yüz e-postadan daha fazlasını alıyorum.
- Günde iki yüzden fazla e-posta alıyorum.
iş maillerini kontrol eden o kişiydim.
Tanımadığın insanlardan gelen e-mail'ları hiçbir şey yokmuş gibi cevaplayamazsın.
İstemediğim e-postaları almaya devam ediyorum.
Benim e-posta yazmak için zamanım yok. Çalışma, çalışma, çalışma!
Geçmişi bilmem ama, şimdi faksımız ve elektronik postalarımız var.
Ben yaklaşık bir süre bir buçuk yılda 2,2 milyar istenmeyen e-posta gönderdim.
O yaklaşık bir buçuk yıllık bir süre boyunca 2.2 milyar istenmeyen e-posta gönderdi.
Google'ın tüm web arama geçmişinizi tuttuğunu ve size reklam sunmak için e-postalarınızın içeriğine baktığını biliyor muydunuz?