Translation of "Replaced" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Replaced" in a sentence and their turkish translations:

They replaced everything.

Onlar her şeyi yerine koydu.

Automobiles replaced carriages.

Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.

- Tom hasn't been replaced yet.
- Tom hasn't yet been replaced.

Tom'un yerine geçen olmadı henüz.

Nothing replaced his love.

Hiçbir şey onun aşkının yerini doldurmadı.

They must be replaced.

Onlar yenisiyle değiştirilmeliler.

Am I being replaced?

Ben değiştiriliyor muyum?

Tom must be replaced.

Tom değiştirilmeli.

It can be replaced.

Bu değiştirilebilir.

Can it be replaced?

Bu değiştirilebilir mi?

Tom can't be replaced.

Tom değiştirilemez.

Tom hasn't been replaced.

Tom değiştirilmedi.

You can't be replaced.

Değiştirilemezsin.

- Tom was replaced by Mary.
- Tom has been replaced by Mary.

Tom Mary'nin yerini aldı.

- The DVD player replaced the videotape player.
- DVD players replaced videotape players.

DVD oynatıcılar, video kaset oynatıcıların yerini aldı.

Bill replaced Jim as captain.

Bill kaptan olarak Jim'in yerini aldı.

Tom replaced a fan belt.

Tom fan kayışını değiştirdi.

Some friends can't be replaced.

Bazı arkadaşların yeri doldurulamaz.

Tractors replaced horses and mules.

Traktörler atların ve katırların yerini aldı.

Tom replaced John as captain.

Tom kaptan olarak John'un yerini aldı.

- I know I can't be replaced.
- I know that I can't be replaced.

Değiştirilemediğimi biliyorum.

Sugar replaced honey as a sweetener.

Şeker tatlandırıcı olarak balın yerini aldı.

Tom will have to be replaced.

Tom'un değiştirilmesi gerekecek.

This will have to be replaced.

Bunun değiştirilmesi gerekecek.

Couldn't those parts have been replaced?

Bu parçalar değiştirilemedi mi?

Radio's been replaced by the TV.

Radyo'nun yerini TV aldı.

Their military role replaced by artillery forts.

Kalelerin askeri rolleri topçu hisarları tarafından alındı.

The toner cartridge needs to be replaced.

Toner kartuşunun değiştirilmesi gerekiyor.

It looks like you've already been replaced.

Zaten değiştirildiniz gibi görünüyor.

Steam trains were replaced by electric trains.

- Dumanlı trenler elektrikli trenlerle değiştirildi.
- Buharlı trenlerin yerini elektrikli trenler aldı.

Have emails replaced letters in today's world?

E-postalar günümüzde mektupların yerini aldı mı?

The DVD player replaced the videotape player.

DVD oynatıcı, video kaset oynatıcının yerini aldı.

He replaced the bell with a light.

O, çanı bir ışıkla değiştirdi.

Sodium streetlights are being replaced by LEDs.

Sodyum sokak lambaları LEDlerle yer değiştiriliyor.

The windows were replaced in our house.

Bizim evimizin pencereleri yenisiyle değiştirildi.

I replaced the battery in my clock.

Saatimin pilini değiştirdim.

I replaced the broken cups with new ones.

Kırık fincanları yenileri ile değiştirdim.

A tooth can be replaced with an implant.

Bir diş bir implantla değiştirilebilir.

I have to get my windshield wipers replaced.

Cam sileceklerimi değiştirtmek zorundayım.

Will these jobs be replaced by artificial intelligence?

Bu işler yapay zekayla değiştirilecek mi?

Sami's love for Layla was replaced by fear.

Sami'nin Leyla'ya olan sevgisinin yerini korku aldı.

Natural sunlight is replaced with artificial lighting like LEDs.

Güneş ışığı yerine yapay LED'ler kullanılır.

In Central America, forests are replaced by cattle ranches.

Orta Amerika'da, ormanların yerini sığır çiftlikleri alıyor.

The local coffee shop was replaced by a Starbucks.

Yerel kahvehane dükkanının yerini bir Starbucks aldı.

I can't fix it. It'll have to be replaced.

- Tamir edemiyorum. Değiştirilmesi gerekecek.
- Tamir edemiyorum. Yenisiyle değiştirilmesi gerekecek.

The Arabic script was replaced by the Roman alphabet.

Arap alfabesi, Roman alfabesiyle değiştirildi.

My feelings of confusion were quickly replaced by fear

Kafa karışıklığım hızlıca korkuya dönüştü,

They replaced the defective TV with a new one.

Arızalı televizyonu yenisiyle değiştirdiler.

They replaced the broken television with a new one.

Onlar bozuk televizyonu yenisiyle değiştirdiler.

When was the last time you replaced the filter?

Filtreyi en son ne zaman değiştirdiniz?

As you can see, the roof needs to be replaced.

Gördüğünüz gibi, çatının değiştirilmesi gerekiyor.

In the future, many workers will be replaced by robots.

- Gelecekte birçok işçiler robotlarla değiştirilecekler.
- Gelecekte, birçok işçinin yerini robotlar alacak.

The carpet was worn out and had to be replaced.

Halı yıpranmış ve değiştirilmesi gerekiyordu.

The winged seahorse brooch was replaced with a fake and kidnapped

Kanatlı deniz atı broşu sahtesiyle değiştirilip kaçırıldı

- Cars took the place of bicycles.
- The car replaced the bicycle.

Araba bisikletin yerini aldı.

Tom took some alcohol from the bottle and replaced it with water.

Tom şişeden biraz alkol alıp suyla değiştirdi.

Later in 1809, Soult replaced Marshal Jourdan as King Joseph’s chief military advisor,

Daha sonra 1809'da Soult, Kral Joseph'in baş askeri danışmanı olarak Mareşal Jourdan'ın yerini aldı

Tom ate all of Mary's yoghurt, but replaced it with the wrong brand.

Tom, Mary'nin bütün yoğurdunu yedi ama onun yerine yanlış bir marka koydu.

The dirty water from the pool was drained, and replaced with clean water.

Kirli su havuzdan boşaltıldı ve temiz su ile değiştirildi.

With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position.

Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.

Judge; with its own official language, which is not Arabic but English; and has even replaced

yargıç tarafından başkanlık ediliyor ve hatta Arapça değil İngilizce olan resmi dili var ve

In Esperanto, the final vowel of a noun or of the definite article can be left out and replaced by an apostrophe.

Esperanto dilinde, cümlenin ya da belirli tanım edatının son sesli harfi çıkarılıp onun yerine kesme işareti kullanılabilir.