Translation of "Internet" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Internet" in a sentence and their turkish translations:

An internet connection,

internet bağlantısı,

I need Internet.

İnternet'e ihtiyacım var.

- My Internet connection is slow.
- My internet connection is slow.

- İnternet bağlantım yavaştır.
- İnternet bağlantım yavaş.

Internet is very slow.

İnternet çok yavaş.

Who controls the internet?

İnterneti kim kontrol ediyor?

Who owns the Internet?

İnternetin sahibi kim?

The Internet has spoken.

İnternet konuştu.

The Internet changed everything.

İnternet her şeyi değiştirdi.

The internet isn't working.

İnternet çalışmıyor.

The Internet is limitless.

İnternet sınırsızdır.

I love the internet.

Ben interneti severim.

I hate the internet.

İnternetten nefret ediyorum.

Emails, internet activity, phone calls,

E-postalar, internet aktivitesi, telefon görüşmeleri,

That's me on the internet.

Bu benim internetteki hâlim.

How does the Internet work?

İnternet nasıl çalışır?

The Internet is serious business.

İnternet ciddi bir iştir.

He is on the Internet.

O, internette.

I have an internet business.

Benim bir internet işim var.

I am on the Internet.

Ben internetteyim.

The Internet is unavailable now.

İnternet şu anda kullanılamıyor.

The Internet is a labyrinth.

İnternet bir labirent.

I don't have Internet access.

İnternet erişimim yok.

Tom uses Internet Explorer 11.

Tom, İnternet Explorer 11 kullanıyor.

Internet comments are generally idiotic.

İnternet yorumları genellikle aptalca.

I use the internet professionally.

- İnternet'i profesyonelce kullanıyorum.
- İnternet'i profesyonel olarak kullanıyorum.

Tom is an Internet celebrity.

Tom bir internet ünlüsü.

That's enough Internet for today.

Bugünlük bu kadar internet yeter.

- Why is my Internet connection so slow?
- Why is my internet access so slow?

İnternet bağlantım neden bu kadar yavaş?

Bodyguard as you roam the internet.

VPN'lere aşina değilseniz, işte Surfshark

What is the Internet? We told.

İnternet nedir? Anlattık.

My internet connection was cut off.

Benim internet bağlantım kesildi.

The Internet has exploded in popularity.

İnternetin popülaritesi patladı.

Tom still uses dial-up Internet.

Tom hala çevirmeli internet kullanıyor.

Tom is addicted to the Internet.

Tom internet bağımlısıdır.

How do you access the Internet?

İnternet'e nasıl bağlanıyorsun?

Nobody had Internet in my country.

Ülkemde hiç kimsenin interneti yoktu.

Nobody has Internet in my country.

Ülkemde hiç kimsenin interneti yok.

My Internet connection isn't fast enough.

İnternet bağlantım yeterince hızlı değil.

I use the internet for business.

İnterneti iş için kullanırım.

Not all internet browsers are safe.

Tüm tarayıcılar güvenli değildir.

Are scouring the Internet for evidence

Uygurlar için Çin'deki kampların kanıtı için

There was no internet back then.

İnternet yoktu o zaman.

He has a fast internet connection.

- O, hızlı bir internet bağlantısına sahip.
- Onun hızlı bir internet bağlantısı var.

I have a slow Internet connection.

Yavaş bir İnternet bağlantım var.

How fast is your internet connection?

İnternet bağlantın ne kadar hızlı?

Where is the nearest internet cafe?

En yakın internet kafe nerede?

I can't connect to the Internet.

Ben internete bağlanamıyorum.

Where is the local Internet café?

Yerel internet kafe nerede?

And now: thirteen hours without internet.

Ve şimdi: İnternet olmadan on üç saat.

The Internet is so slow today.

Bugün internet çok yavaş.

The Internet is an irresistible tsunami.

İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir.

Tom has a fast internet connection.

Tom'un hızlı bir internet bağlantısı var.

I ordered pizza on the internet.

Ben internette pizza sipariş ettim.

Tom has never used the Internet.

Tom interneti hiç kullanmadı.

How do I access the Internet?

İnternete nasıl erişirim?

I like to surf the internet.

Internette sörf yapmayı severim.

Do you listen to Internet radio?

İnternet radyosunu dinliyor musun?

- Sami was looking for love on the Internet.
- Sami was searching for love on the Internet.

Sami internette aşk arıyordu.

Proved how the internet could amplify messages

internetin mesajları nasıl güçlendirebileceğini

In China, the internet is tightly controlled.

Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

Because simply by connecting to the internet,

çünkü sadece internete bağlanarak

Our company makes use of the Internet.

Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.

Do you belong to an internet community?

Bir internet topluluğuna üye misin?

I use the internet in the bathroom.

Ben banyoda internet kullanırım.

Have you ever connected to the Internet?

Hiç internete bağlandın mı?

Did you find that on the internet?

Onu internette buldun mu?

There's nothing interesting on the Internet today.

İnternette bugün ilginç hiçbir şey yok.

Young people grew up with the Internet.

Genç kuşak internetle büyüdü.

I use "Yahoo" to browse the internet.

İnternette göz gezdirmek için "Yahoo" kullanırım.

I use the internet to do business.

İnterneti iş yapmak için kullanırım.

I looked it up on the Internet.

Onu internette aradım.

My Internet connection is slow and expensive.

Benim Internet bağlantısı yavaş ve pahalı

Many companies monitor their employees' internet activity.

Birçok şirket çalışanlarının internet etkinliğini izlemektedir.

How should you advertise on the Internet?

- İnternette nasıl reklam yapmalısın?
- İnternet'te nasıl reklam verilir?

Tom hasn't connected to the Internet yet.

Tom henüz internet'e bağlı değildi.

The Internet is not your personal army.

İnternet senin kişisel ordun değildir.

There are no girls on the Internet.

İnternette kızlar yoktur.

The internet is such an incredible development.

İnternet böylesine inanılmaz bir gelişmedir.

I have the internet on my phone.

- Benim telefonumda internet var.
- Telefonumda internetim var.

Most of the Internet uses unfriendly language.

İnternetin çoğu düşmanca dil kullanır.

Is this computer connected to the Internet?

Bu bilgisayar internet'e bağlı mı?

Boys use the Internet more than girls.

Erkekler kızlardan daha çok internet kullanmaktadır.

Tom harasses marginalized people on the Internet.

Tom internette marjinal insanları rahatsız ediyor.

Not everyone has access to the Internet.

Herkesin internete erişimi yok.

The Internet is a series of tubes.

İnternet tüpler dizisidir.

Do you have the internet at home?

Evde internetiniz var mı?

Do you have internet access at home?

Evde internet erişimin var mı?

I couldn't imagine translating without the internet.

İnternet olmadan çeviri yapmayı hayal edemem.

How has the Internet changed your job?

İnternet, işinizi nasıl değiştirdi?

The internet is great for mindless entertainment.

İnternet, akılsız eğlence için harikadır.

I can't imagine life without the internet.

- İnternetsiz bir hayat hayal edemiyorum.
- İnternetin olmadığı bir hayat hayal edemiyorum.
- İnternetsiz bir hayatı hayal edemiyorum.

The internet is a waste of time.

İnternet bir vakit kaybıdır.