Examples of using "Dissecting" in a sentence and their turkish translations:
Sonuçta, o bir bilim adamıydı, ama çoğunlukla masum hayvanları parçalamayı severdi.
O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.