Examples of using "Stalking" in a sentence and their turkish translations:
Kapibara peşindedirler.
...güçlü yırtıcıları ortaya çıkarıyor.
Onu stalklamaya devam etti.
Tom beni sinsice izliyor.
- Beni takip mi ediyorsunuz?
- Beni stalklıyor musun?
Sami beni gizlice takip ediyor.
Sami, Leyla'yı takip etmeyi bıraktı.
- Tom'u stalklamıyorum.
- Tom'u gizli gizli takip ettiğim yok.
Tom beni sinsi sinsi izliyor.
Bizi izleyen bir ayı var.
Bizi izleyen bir aslan var.
Bizi izleyen bir kaplan var.
Ayı bizi izliyor.
Aslan bizi izliyor.
Kaplan bizi izliyor.
Sami aktif olarak gizlice Leyla'yı takip ediyordu.
- Sami aslında Leyla'yı sinsice takip ediyordu.
- Sami aslında Leyla'yı gizlice takip ediyordu.
Linda Dan'i onu sinsice izlemekle suçladı.
Sami stalklama nedeniyle eski kız arkadaşını şikayet etti.
Sami onu kimin gizlice takip ettiğini bilmiyordu.
Eller yukarı! Beni neden takip ediyorsun?
Tom bir süredir Mary'yi gizlice izliyor.
Tom, Mary'yi gizlice izliyor.
Tom'un ihtiyacı olan son şey onu izleyen başka biri.
O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.
Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.