Translation of "Animal" in Turkish

- What is your favorite animal?
- What's your favorite animal?
- What's your favourite animal?

En sevdiğin hayvan hangisidir?

- What's your favorite animal?
- What is your favourite animal?
- What's your favourite animal?

En sevdiğiniz hayvan nedir?

- What is your favorite animal?
- What's your favorite animal?
- What is your favourite animal?

- En sevdiğiniz hayvan hangisidir?
- En sevdiğin hayvan hangisidir?

- That animal is not carnivorous.
- That is not a carnivorous animal.
- That animal isn't carnivorous.
- That's not a carnivorous animal.
- That animal doesn't eat meat.
- That animal does not eat meat.

O hayvan etçil değil.

animal figures relief

hayvan figürleri kabartma

Change the animal!

Hayvanı değiştir!

He's an animal.

O bir hayvan.

You're an animal.

Sen bir hayvansın.

The animal eats.

Hayvan yer.

I'm an animal.

Ben bir hayvanım.

- Tom is a party animal.
- Tom's a party animal.

Tom bir parti hayvanıdır.

- Is that a carnivorous animal?
- Is that animal carnivorous?

O etçil bir hayvan mıdır?

- That animal is not carnivorous.
- That is not a carnivorous animal.
- That's not a carnivorous animal.

O etçil bir hayvan değil.

- The lion is an animal.
- A lion is an animal.

- Aslan bir hayvandır.
- Aslan, bir hayvandır.

If you were an animal, what animal would you be?

Bir hayvan olsaydın, hangi hayvan olurdun?

- This animal is very clever.
- This animal is very intelligent.

Bu hayvan çok zeki.

- That animal is not carnivorous.
- That animal doesn't eat meat.

O hayvan et yemez.

What animal is it?

O, hangi hayvandır?

The animal was cloned.

Hayvan klonlandı.

He's a party animal.

O, bir parti düşkünüdür.

That animal is huge!

O hayvan kocaman!

This animal is friendly.

Bu hayvan samimi.

You were an animal.

Sen bir hayvandın.

Which animal is big?

Hangi hayvan büyük?

Which animal is small?

Hangi hayvan küçük?

They're against animal abuse.

Onlar hayvanların yanlış kullanılmasına karşılar.

Tom is an animal.

Tom bir hayvan.

The animal is eating.

Hayvan yiyor.

This animal is mine.

Bu hayvan benim.

Is animal research ethical?

Hayvan araştırmaları etik midir?

What's your spirit animal?

Senin ruh hayvanın nedir?

Is this animal holy?

Bu hayvan kutsal mı?

This animal is dangerous.

Bu hayvan tehlikeli.

What a nice animal!

Ne güzel bir hayvan!

What animal is that?

O hangi hayvan?

I'm a party animal.

Ben parti hayvanıyım.

Animal experimentation is cruel.

Hayvan deneyi acımasızdır.

Which animal is large?

Hangi hayvan büyük?

What animal is this?

Bu hangi hayvan?

I looked at the animal and the animal looked at me.

Hayvana baktım ve hayvan bana baktı.

- That animal is not carnivorous.
- That animal does not eat meat.

O hayvan et yemiyor.

- A dog is a faithful animal.
- A dog is a loyal animal.

Köpek sadık bir hayvandır.

And follow these animal tracks?

hayvan izlerini mi izleyeceğiz?

Man is a rational animal.

İnsan mantıklı bir hayvandır.

That animal feeds on flesh.

Bu hayvan etle beslenir.

The animal died from hunger.

Hayvan açlıktan öldü.

He began skinning the animal.

O, hayvanın derisini yüzmeye başladı.

I see a harmful animal.

Zararlı bir hayvan görüyorum.

A horse is an animal.

At bir hayvandır.

Man is a social animal.

İnsan sosyal bir hayvandır.

Animal cruelty is a sin.

Hayvana zulüm bir günahtır.

This animal is a peacock.

Bu hayvan bir tavuskuşu.

What's your favorite stuffed animal?

En sevdiğin dolgulu oyuncak hayvan nedir?

She is not animal-loving.

O, hayvansever değil.

What is your totem animal?

Senin totem hayvanın nedir?

He is eating the animal.

O, hayvanı yiyor.

What a funny little animal!

Ne komik küçük hayvan!

By taking animal feeling seriously,

ilk psikiyatrik ilaç olabilir

Only animal products contain cholesterol.

Sadece hayvansal ürünler kolesterol içerir.

The lion is an animal.

Aslan, bir hayvandır.

This animal is very intelligent.

Bu hayvan çok akıllı.

Does that animal eat people?

O hayvan insanları yer mi?

Cats are my favorite animal.

Kediler en sevdiğim hayvanlardır.

It's a very bizarre animal.

Bu çok acayip bir hayvandır.

Dogs are my favorite animal.

Köpekler benim favori hayvanlarımdır.

Tom rescued an injured animal.

Tom yaralı bir hayvanı kurtardı.

Tom is an animal trainer.

- Tom bir hayvan terbiyecisi.
- Tom bir hayvan eğitmeni.

I felt like an animal.

Hayvan gibi hissettim.

Tom is an animal hoarder.

Tom bir hayvan istifçisidir.

Animal testing should be banned.

Hayvan deneyleri yasaklanmalıdır.

There is an animal there.

Orada bir hayvan var.

What's your favorite zoo animal?

En sevdiğin hayvanat bahçesi hayvanı hangisi?

- An elephant is an enormous animal.
- An elephant is a very large animal.

Bir fil çok büyük bir hayvandır.

- The lion is an animal.
- A lion is an animal.
- Lions are animals.

- Aslan bir hayvandır.
- Aslanlar hayvandırlar.
- Aslan, bir hayvandır.

- Tom is a party animal.
- Tom's a party animal.
- Tom is a social butterfly.

Tom çok sık partilere gider.

- A big animal ran away from the zoo.
- A large animal fled from the zoo.
- A big animal broke out of the zoo.

- Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.
- Büyük bir hayvan, hayvanat bahçesinden kaçtı.

Is a result of animal agriculture

hayvancılığın bir sonucudur

When these animal figures are made

bu hayvan figürleri yapıldığında

We've come across animal figures before

daha önce de hayvan figürlerine rastlıyoruz

A cow is a useful animal.

İnek yararlı bir hayvandır.

You must catch the animal alive.

Hayvanı canlı olarak yakalamalısın.

The horse is a domestic animal.

At evcil bir hayvandır.

Wombat is a typical australian animal.

Wombat, Avustralyalı tipik bir hayvandır.

A horse is a friendly animal.

At dost bir hayvandır.

The cheetah is the fastest animal.

Çita en hızlı hayvandır.

They saw a strange animal there.

- Orada garip bir hayvan gördüler.
- Onlar orada tuhaf bir hayvan gördüler.

Have you ever drawn an animal?

Hiç hayvan resmi yaptın mı?

The hedgehog is a small animal.

Kirpi küçük bir hayvandır.

The elephant is the strongest animal.

Fil en güçlü hayvandır.

He knows little about that animal.

O, o hayvan hakkında çok az biliyor.

A fox is a wild animal.

Tilki vahşi bir hayvandır.