Examples of using "Enjoys" in a sentence and their turkish translations:
Tom seyahat etmekten hoşlanır.
Tom bahçe işlerinden hoşlanır.
Tom ondan zevk alır.
Tom ahşap işçiliğinden hoşlanır.
O, filmlerden hoşlanıyor.
Tom filmlerden zevk alıyor.
O, filmlerden zevk alıyor.
Mary filmlerden zevk alıyor.
Tom balık tutmaktan hoşlanır.
Tom okuldan hoşlanıyor.
Tom yelkencilikten hoşlanıyor.
Tom neredeyse kayak yapmayı sevdiği kadar yüzmeyi de seviyor.
O, yerinin kıymetini bilir.
Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
O tenis oynamaktan hoşlanıyor.
Felicja TV izlemeyi seviyor.
O, ata binmeyi sever.
Tom spor yapmaktan hoşlanır.
Tom golf oynamaktan zevk alıyor.
Tom tenis oynamaktan hoşlanıyor.
Tom dışarıda yemek yemekten hoşlanıyor.
Tom roman okumayı sever.
Tom şirketinizi seviyor.
Tom gerçekten yemek pişirmekten hoşlanır.
Tom televizyon izlemekten zevk alır.
Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.
Tom açıkça araba sürmekten hoşlanır.
Tom dağa tırmanmaktan zevk alır.
- O, roman okumaktan zevk alır.
- Roman okumaktan keyif alır.
O, roman okumaktan keyif alır.
Tom resim çekmekten hoşlanır.
Tom insanları idare etmekten hoşlanıyor.
Tom balık tutma gezilerinden hoşlanıyor.
Tom derslerini seviyor.
Tom insanları izlemekten hoşlanıyor.
Tom, Fransızca öğretmekten hoşlanıyor.
Tom, Fransızca okumaktan hoşlanıyor.
Tom dışarıda olmaktan hoşlanıyor.
Tom beyzbol oynamaktan hoşlanıyor.
Tom Mary'ye takılmaktan hoşlanıyor.
Tom açık havada olmayı seviyor.
Uzak bölgeleri keşfetmekten hoşlanır.
O dondurma yemekten hoşlanır.
Tom işini gerçekten seviyor.
Tom flüt çalmaktan zevk alıyor.
Tom Fransız edebiyatı okumayı sever.
Mary Tom'la olmaktan hoşlanıyor.
Tom Mary ile olmaktan hoşlanıyor.
Tom dedektif hikayeleri okumayı sever.
Tom piyano çalmaktan hoşlanır.
O, Rus pop müziğinden zevk alır.
Tom taze havayı sever.
Tom iyi bir meydan okumaktan hoşlanır.
Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.
Tom bilgisayar oyunları oynamayı seviyor.
Tom yeni şeyleri denemekten zevk alır.
Tomun köpeği süpürülmekten hoşlanır.
Tom'un köpeği vakumlu süpürgeyle temizlenmekten hoşlanıyor.
Susan müzik dinlemekten hoşlanır.
Tom kesinlikle şarabını seviyor.
- Tom gerçekten basketbol izlemeyi seviyor.
- Tom basketbol izlemeyi gerçekten çok seviyor.
Tom yaptığından hoşlanıyor.
Mary bir ünlü kişi olmaktan hoşlanır.
İnsanları yere düşürmekten hoşlanıyor.
Tom görünüşe göre bunu yapmaktan hoşlanıyor.
Tom patron olmaktan hoşlanıyor.
Tom, Boston'da olmaktan hoşlanıyor.
Tom kendinden bahsetmekten hoşlanır.
Açık havadan keyif alır.
O bisiklet sürmekten hoşlandı.
Tom'un yürüyüş yapmaktan hoşlandığını düşünmüyorum.
Tom'un yüzmeyi sevdiğini sanmıyorum
Tom, Fransızca öğretmekten hoşlandığını söyledi.
Tom, Fransızca okumaktan hoşlandığını söyledi.
Tom bunu yapmaktan hoşlandığını söyledi.
Tom benim üstümden dümen çevirmeyi sever.
Klasik müzik dinlemekten hoşlanır.
O dans etmeyi ve ata binmeyi sever.
Tom Fransızca kitaplar okumayı sever.
Benim babaannem çay törenlerini seviyor.
Tom burada çalışmaktan hoşlanıyor, sanırım.
Tom gerçekten dans etmekten hoşlandığını söylüyor.
Bu mağaza coğrafi bir avantaja sahiptir.
Tom canlı müzik dinlemeyi sever.
Tom gökyüzü dalışını ve aletli dalışı seviyor.
Tom, Mary ile takılmaktan hoşlanıyor.
Tom klasik müzik dinlemeyi seviyor.
Tom Mary ile vakit geçirmekten hoşlanıyor.
Tom bunu yapmayı sevdiğini söylüyor.
Tom, Mary'nin onu yapmaktan hoşlandığını söylüyor.
Tom televizyonda beyzbol izlemeyi seviyor.
Tom, Mary ile satranç oynamayı seviyor.
Tom plaja gitmekten hoşlanıyor.
Bana oyun oynamaktan zevk alır.