Examples of using "Disco" in a sentence and their turkish translations:
Ben disko müziği severim.
Disko boş.
Disko müzik eşliğinde dans ettik.
Grubumuz hiç disko müzik çalmadı.
- Diskoya girmekte sorun yaşadık.
- Diskoya girerken sorun yaşadık.
ardından disko topundan gelen parlak noktalar
Bu hafta sonu bir diskoya gitmeye ne dersin?
Diskoya girmeyi zor bulduk.
O, bütün gece diskoda dans etmeye devam etti.
Onlar diskoya gitmemize izin vermezler.
Bu diskoda çok fazla gürültü var.
Bu, diskoda bir kızın gecesi.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
Onlar diskoda öpüştü ve hiç kimse onları görmedi.
Onu diskodan hiçbir açıklama olmadan dışarı attılar.
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
Disko dansına gelince ben Susan'a uygun değilim.
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi.
Kulübün içi gerçekten gürültülüydü.
Saat ona kadar geri dönmesi şartıyla onun diskoya gitmesine izin verildi.