Translation of "Followed" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Followed" in a sentence and their turkish translations:

You followed.

Takip ettin.

Tom followed.

Tom izledi.

- No one followed you.
- Nobody followed you.

Kimse seni takip etmedi.

Tom followed Mary.

Tom, Mary'yi izledi.

I followed him.

Onu takip ettim.

I followed one.

Ben birini izledim.

I followed you.

Seni takip ettim.

We followed Mary.

Biz Mary'yi izledik.

We followed orders.

Biz emirlere uyduk.

You're being followed.

Sen izleniyorsun.

I followed Tom.

Tom'u takip ettim.

Tom followed me.

Tom beni takip etti.

Tom followed us.

Tom bizi takip etti.

We followed Tom.

- Tom'u izledik.
- Tom'u takip ettik.

They followed Tom.

Onlar Tom'u takip ettiler.

They followed you.

Onlar seni takip ettiler.

Were you followed?

İzlendin mi?

We followed you.

Biz seni takip ettik.

We followed them.

Biz onları takip ettik.

We followed him.

Biz onu takip ettik.

We followed her.

Biz onu takip ettik.

Tom followed them.

Tom onları takip etti.

I followed them.

Onları izledim.

They followed him.

Onlar onu takip etti.

They followed her.

Onlar onu takip etti.

- There followed a prolonged silence.
- A prolonged silence followed.

Uzun bir sessizlik izledi.

- My advice was not followed.
- My advice wasn't followed.

Tavsiyem takip edilmedi.

- We must've been followed.
- We must have been followed.

Takip ediliyor olmalıyız.

- Tom could've followed us.
- Tom could have followed us.

- Tom bizi takip edebilirdi.
- Tom bize uyabilirdi.

- I followed Tom home.
- I followed Tom into the house.

Tom'u eve kadar izledim.

followed by North America.

ardından da Kuzey Amerika.

One event followed another.

Bir olay diğerini izledi.

One failure followed another.

Bir başarısızlığı bir başkası izledi.

The men followed him.

Adamlar onu izledi.

They followed you here.

Seni burada izlediler.

No one followed me.

Kimse beni izlemedi.

I followed the law.

Yasaya uydum.

He followed my advice.

Tavsiyemi dinledi.

Tom followed Mary home.

Tom Mary'yi eve kadar izledi.

Tom followed me home.

Tom beni eve kadar takip etti.

Tom followed me here.

Tom beni buraya kadar izledi.

Tom followed us here.

Tom bizi buraya kadar izledi.

Somebody might've followed Tom.

Biri Tom'u izlemiş olabilir.

followed by scorching heat,

kavurucu sıcaktan sonra,

I followed the recipe.

Ben tarife uydum.

I followed the rules.

Kurallara uydum.

I followed Tom here.

- Tom'u burada izledim.
- Tom'u buraya kadar izledim.

I followed Tom's orders.

Tom'un emirlerine uydum.

I followed your instructions.

Ben senin talimatlarına uydum.

I followed the bus.

- Otobüsü takip ettim.
- Ben otobüsü izledim.

She followed a car.

O bir arabayı izledi.

Tom followed Mary's advice.

Tom, Mary'nin tavsiyesini izledi.

We were probably followed.

Biz muhtemelen takip edildik.

The policeman followed him.

Polis onu izledi.

I followed Tom's example.

Tom'un örneğini takip ettim.

Tom followed my advice.

Tom tavsiyeme uydu.

I followed Tom there.

Orada Tom'u izledim.

Tom reluctantly followed Mary.

Tom isteksizce Mary'yi izledi.

Tom followed the instructions.

Tom talimatları takip etti.

Tom followed Mary upstairs.

Tom üst kata kadar Mary'yi izledi.

Tom followed Mary's lead.

Tom Mary'nin izinden gitti.

Tom followed Mary inside.

Tom içeride Mary'yi izledi.

Tom followed behind Mary.

Tom Mary'nin peşini bırakmadı.

Maybe you were followed.

Belki de takip edildin.

Tom followed Mary here.

Tom Mary'yi buraya kadar izledi.

Are you being followed?

Sen takip ediliyor musun?

Tom followed Mary out.

Tom, Mary'yi dışarıda izledi.

Tom followed Mary in.

Tom, Mary'yi izledi.

Tom might've followed us.

Tom bizi takip etmiş olabilir.

Tom might've followed them.

Tom onları takip etmiş olabilir.

Tom might've followed me.

Tom beni izlemiş olabilir.

Somebody might've followed you.

Birisi seni izlemiş olabilir.

Somebody might've followed us.

Birisi bizi izlemiş olabilir.

Somebody might've followed them.

Birisi onları takip etmiş olabilir.

Somebody might've followed me.

Birisi beni takip etmiş olabilir.

Somebody might've followed him.

Birisi onu takip etmiş olabilir.

Somebody might've followed her.

Biri onu izlemiş olabilir.

Tom might've followed Mary.

Tom Mary'yi izlemiş olabilir.

Some people followed him.

Bazıları onu takip etti.

Some people followed her.

Bazı insanlar onu izledi.

I followed Tom's advice.

Ben Tom'un tavsiyesini izledim.

The dog followed me.

Köpek beni takip etti.

She followed him home.

O onu eve kadar izledi.

Tom followed Mary's instructions.

Tom, Mary'nin talimatlarını izledi.

Tom followed after Mary.

Tom, Mary'yi izledi.

I followed your suggestion.

Önerinizi izledim.

Tom soon followed suit.

Tom yakında aynı renkten oynadı.

I followed my instinct.

İçgüdümü izledim.

Tom followed the rules.

Tom kurallara uydu.

Sami followed his instincts.

- Sami içgüdülerini takip etti.
- Sami içgüdülerini izledi.

Sami followed Layla's instructions.

Sami, Leyla'nın talimatlarını izledi.

No one followed us.

Kimse bizi takip etmedi.

- I should have followed Tom's advice.
- I should've followed Tom's advice.

Tom'un tavsiyesini dinlemem gerekirdi.

- You should've followed Tom's orders.
- You should have followed Tom's orders.

Tom'un talimatlarını izlemeliydin.

- Somebody must've followed us here.
- Somebody must have followed us here.

Biri bizi buraya kadar takip etmiş olmalı.

- I should've followed your advice.
- I should have followed your advice.

Senin tavsiyene uymalıydım.

- You should've followed Tom's advice.
- You should have followed Tom's advice.

Tom'un tavsiyesini dinlemeliydin.