Examples of using "Bright" in a sentence and their turkish translations:
Sen akıllısın.
Parlak resim.
Parlak renkleri severim.
Tom zeki görünüyordu.
Tom zeki görünüyor.
Tom zekiydi.
Bu çok parlak.
Bu gerçekten parlak.
- Bu çok parlak.
- Çok parlak.
Çok parlak.
Tom zeki görünüyordu.
Tom zeki bir çocuk.
Tom o kadar parlak değil.
Parlak renkleri severim.
Parlak bir geleceğin var.
Gerçekten hoş ve canlı.
İnsan parlak güneş ışığını sever.
Onlar parlak kırmızı!
O çok parlak
Yıldızlar parlak.
O kıpkırmızı oldu.
Güneş parlak.
Ay çok parlak.
Ay parlak.
Başka parlak fikirleriniz var mı?
O zeki bir öğrenci.
- Sen akıllısın.
- Sen zekisin.
Tom çok parlak değil.
Güneş parlaktı.
Sen zeki bir erkek çocuksun.
Tom parlak bir çocuk.
Tom kıpkırmızı oldu.
Balonlar ışıl ışıllar.
Tom çok zeki.
Tom çok parlak değil.
Dışarısı hala aydınlık.
O, parlak kırmızıya döndü.
O kızardı.
Tom son derece parlak.
Bu çok parlak.
Mary parlak kırmızıya döndü.
Görünüm parlak kalıyor.
Tom senin parlak olduğunu söylüyor.
Sen parlak bir öğrencisin.
Sen parlak bir çocuksun.
Sen parlak bir adamsın.
Güzel şeyler oluyor.
Tom'un akıllı olduğunu düşünüyorum.
- Tom senin parlak olduğunu söyledi.
- Tom senin zeki olduğunu söyledi.
Aklıma parlak bir fikir geldi.
İlkbaharda her şey parlak görünür.
Parlak siyah gözleri vardı.
Parlak bir geleceğin var.
Tom'un aydınlık bir geleceği var.
Tom'un parlak bir fikri vardı.
Parlak tarafa bak.
Uyumak için çok aydınlık.
Kan parlak kırmızıydı.
Tom parlak bir öğrencidir.
Güneş bugün parlak.
Yanakları kıpkırmızıydı.
Onun yanakları kıpkırmızı oldu.
Umutlar çok parlak değil.
Oda çok aydınlık.
- Dan'in parlak bir geleceği vardı.
- Dan parlak bir geleceğe sahipti.
Parlak ışık Markku'yu rahatsız etti.
Tom neşeli bir adam.
Senin parlak bir geleceğin var.
Gelecek gerçekten parlak görünüyor.
Ay parlak parlıyordu.
Tom zeki bir öğrenci değildi.
Tom zeki ve konuşkandır.
Bu gece yıldızlar parlak.
Bu gece yıldızlar parlak değil mi?
Tom zeki bir çocuk.
- Mary'nin yüzü parlak kırmızıya döndü.
- Mary'nin yüzü kıpkırmızı oldu.
Mary'nin parlak pembe saçları var.
Tom zeki, değil mi?
Parlak bir öğrenci.
- Parlak renkler Tom'a pek gitmiyor.
- Parlak renkler Tom'a yakışmıyor.
Bazen, şiir o kadar aydınlıktır ki
Çok aydınlık olursa kolayca görülürler.
biz burada sempatik tatlı parlak görüyoruz
Mumlar odayı aydınlattı.
Parlak fikirler hiç aklıma gelmiyor.
O, hiçbir şekilde zeki değil.
Bahçe çiçekleri ile görkemli.
Edison, parlak bir öğrenci değildi.
Kumaş parlak kırmızıya boyandı.
Evlerini parlak sarıya boyadılar.
Ay, dün gece parlaktı.
Tom çok parlak değil, değil mi?
Ona parlak bir oğlan buldum.
O, saçını parlak kırmızıya boyadı.
Çiçekler parlak ve renkliydi.
Tom parlak genç bir adam.
Mary genellikle parlak kırmızı ruj kullanır.