Examples of using "Cube" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir buz küpü.
Küba bir küp değil.
Bir küpün altı tarafı vardır.
Yeşil küp pürüzsüzdür.
Bu bir kare, bir küp değil.
Orada yeşil bir küp var.
Sen Rubik küpünü çözebilir misin?
Kırmızı kutu yeşil bir küp içeriyor.
Onun gömleğinden içeri bir buz küpü kaçırdım.
Yirmi yedinin küp kökü üçtür.
- Bir küpün hacmini nasıl hesaplarsınız?
- Bir küpün hacmi nasıl hesaplanır?
Okyanusta küçük br kübe odaklanalım.
Tom 30 saniyeden daha az süre içinde Rubik küpünü çözebilir.
Dünya neden daha havalı olan bir şekilde, küp mesela, değil de yuvarlak?
Buz küpünü eritmek istiyorsanız, ıslatmanız gerekir,
Buz küpü tepsilerini doldurur musun ve derin dondurucuya koyar mısın?
Kahveme bir küp buz koymak istiyorum, çünkü o genellikle çok sıcak.
Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun.
İşte bir optik illüzyon: aslında monitörünüze bakarken, bir küpe baktığınızı düşünürsünüz.
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.