Examples of using "Contradictory" in a sentence and their turkish translations:
Bu çelişkili görünüyor.
Her şey çelişkilidir.
Trump bu iştirakler hakkında çelişkili söylemlerde bulundu.
Söyledikleri şeyler hissettiklerine aykırı.
Kızıl Kmerler çelişkili eylemlerini meşrulaştırmak için genellikle meseller kullanır.
Onların sözleri kendi duygularıyla çelişiyor.
Benim akıcılığım birçok durum için yeterlidir, fakat genellikle çelişkili durumlarımı ifade etmek için değil.