Translation of "Actions" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Actions" in a sentence and their turkish translations:

It's actions over feelings.

Bunlar, duyguların hakim olduğu eylemler.

Her actions disturb me.

Onun davranışları beni rahatsız ediyor.

His actions confuse me.

Onun hareketleri beni şaşırtıyor.

You misinterpreted my actions.

Yaptıklarımı yanlış anladın.

Tom's actions aren't predictable.

Tom'un eylemleri öngörülebilir değil.

Actions should have consequences.

Eylemlerin sonuçları olmalı.

His actions disturb me.

Onun eylemleri beni rahatsız ediyor.

Tom regretted his actions.

Tom yaptıklarından pişman olmuştu.

Your actions are meaningless.

Bu yaptıklarının hiçbir anlamı yok.

- The gods are pleased by your actions.
- Your actions please the gods.

Tanrılar, eylemlerinizden memnunlar.

They're breaking your actions down

Hareketlerinizi parçalara ayırıp

I don't regret my actions.

Hareketlerimden pişman değilim.

We demand actions, not words.

Biz söz değil eylem istiyoruz.

Actions speak louder than words.

- Söze bakılmaz, işe bakılır.
- Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

Which best describes his actions?

Onun eylemlerini en iyi hangisi tanımlar?

Her actions were in vain.

Onun hareketleri boşunaydı.

Tom apologized for his actions.

Tom eylemleri için özür diledi.

His actions had irrevocable consequences.

Onun eylemlerinin geri alınamaz sonuçları vardı.

I'm talking about your actions.

Senin eylemlerinden bahsediyorum.

We need actions, not words.

Bizim eyleme ihtiyacımız var, sözlere değil.

Some actions have permanent consequences.

Bazı eylemlerin kalıcı sonuçları vardır.

We don't condone your actions.

Eylemlerinize göz yummuyoruz.

What actions are you taking?

Hangi adımları atıyorsunuz?

Tom's actions saved Mary's life.

Tom'un eylemleri Mary'nin hayatını kurtardı

Sami noticed Layla's paranoid actions.

Sami, Leyla'nın paranoyak davranışlarını fark etti.

What circumstances affected these people's actions,

hangi koşulların etkilediğini, hangi toplum

The government's actions were condemned worldwide.

Hükümetin etkinlikleri dünya çapında kınandı.

His actions always contradicted his word.

Onun eylemleri hep sözleriyle çelişiyordu.

Good actions are never in vain.

İyi eylemler asla boşuna değildirler.

Terroristic actions happened in Sri Lanka.

Sri Lanka'da terör eylemleri oldu.

His words don't match his actions.

Sözleri hareketlerine uymuyor.

Actions are more important than words.

Eylemler kelimelerden daha önemlidir.

Bad thoughts lead to bad actions.

Kötü düşünceler kötü davranışlara yol açar.

Be more careful in your actions.

Eylemlerinde daha dikkatli ol.

- Actions, not words.
- Deeds, not words.

- Sözde değil, özde.
- Lafta değil, icraatta.
- Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.

A good soldier considers his actions.

İyi bir asker eylemlerini göz önünde bulundurur.

His actions greatly angered Mexican leaders.

Onun eylemleri büyük ölçüde Meksikalı liderleri kızdırdı.

President Clinton denied any dishonorable actions.

Başkan Clinton herhangi bir namussuzluk eylemini reddetti.

Face the consequence of your actions.

Eylemlerinin sonucuyla yüzleş.

I'm deeply sorry for my actions.

Eylemlerim için derinden üzgünüm.

I'm very sorry for my actions.

Eylemlerim için çok üzgünüm.

We will not tolerate such actions.

Bu tür eylemlere göz yummayacağız.

I'm responsible for my own actions.

Ben kendi yaptıklarımdan sorumluyum.

You should be responsible for your actions.

Eylemlerin için sorumlu olmalısın.

Everyone is responsible for his own actions.

Herkes kendi yaptıklarından sorumludur.

Such actions are alien to our beliefs.

- Bu tür eylemler bizim inançlarımıza yabancıdır.
- Bu tür eylemler bizim inançlarımıza aykırıdır.

Her actions are inconsistent with her words.

Hareketleri ile sözleri tutarsız.

The accused tried to justify his actions.

Sanık eylemlerini haklı çıkarmaya çalıştı.

We agreed that his actions were warranted.

Onun eylemlerinin haklı neden olduğunu kabul ettik.

She took full responsibility for her actions.

O, onun eylemleri için tam sorumluluk aldı.

I accept full responsibility for their actions.

Ben onların eylemleri için tüm sorumluluğu kabul ediyorum.

He tried to rationalize his foolish actions.

Onun aptalca eylemlerini rasyonelleştirmeye çalıştı.

There is no excuse for your actions.

Yaptıklarının hiçbir bahanesi yoktur.

He's not ashamed for his illegal actions.

O, yasadışı eylemleri için utanmaz.

I need no justification for my actions.

Eylemlerim için hiçbir gerekçeye ihtiyacım yok.

His actions run counter to his words.

- Onun eylemleri sözlerine uymuyor.
- Onun yaptıklarıyla söyledikleri birbirini tutmuyor.

Your words must correspond with your actions.

Söylediklerin yaptıklarına uymak zorunda.

I won't be responsible for my actions.

Benim eylemlerim için sorumlu olmayacağım.

You're answering it every day through your actions.

onu her gün hareketlerinle cevaplıyorsun.

We sometimes judge others based on their actions.

Biz bazen eylemlerine dayalı olarak diğerlerini yargılarız.

Your principles are not consistent with your actions.

Sizin ilkeleriniz eylemleriniz ile tutarlı değil.

To all appearances, their actions haven't borne fruit.

Görünüşe bakılırsa, onların eylemleri işe yaramadı.

A madman is not accountable for his actions.

Bir deli, yaptıklarından sorumlu değildir.

I think the actions he took were right.

- Yaptığı eylemlerin haklı olduğunu düşünüyorum.
- Yaptığı eylemlerin doğru olduğunu düşünüyorum.

Tom needs to take responsibility for his actions.

Tom eylemleri için sorumlu tutulmalı.

He has a silver medal for his actions.

O, eylemleri için bir gümüş madalya sahibidir.

His brave actions are worthy of a medal.

Onun cesur eylemleri bir madalyaya layıktır.

He proved that actions speak louder than words.

O, lafla peynir gemisi yürümeyeceğini kanıtladı.

Each one is responsible for his own actions.

Her biri kendi eylemlerinden sorumludur.

It's hard for me to explain my actions.

Davranışlarımı açıklamak benim için zor.

It has an enormous influence on your actions.

Eylemleriniz üzerinde büyük etkisi var.

We should judge him according to his actions.

Onu eylemlerine göre yargılamalıyız.

He didn't show any remorse for his actions.

Eylemleri için hiçbir pişmanlık göstermedi.

We perform eighty percent of our actions unconsciously.

Eylemlerimizin yüzde seksenini bilinçsizce gerçekleştiririz.

Actions are to be judged by their intentions.

Eylemler, niyetlerine göre yargılanmalıdır.

His words don't line up with his actions.

- Sözleri davranışlarıyla bağdaşmıyor.
- Sözleri davranışlarıyla uyuşmuyor.

- I can't allow my emotions to interfere with my actions.
- I cannot allow my emotions to interfere with my actions.

Duygularımın eylemlerime karışmasına izin veremem.

- We cannot allow our emotions to interfere with our actions.
- We can't allow our emotions to interfere with our actions.

Duygularımızın eylemlerimize müdahale etmesine izin veremeyiz.

And this triggered a series of actions and reactions.

ve bu bir seri eylem ve reaksiyonu tetikler.

The officers who were facing disciplinary actions at times,

Disiplin soruşturmaları ile uğraşan kamu görevlileri,

Maybe these actions will bring an assassination to Trump

belki de bu eylemler Trump'a bir suikast getirecek

I don't know what to make of your actions.

Senin eylemlerinle ilgili ne yapacağımı bilmiyorum.

His actions do not always correspond to his words.

Yaptıkları her zaman söyledikleriyle bağdaşmıyor.

I am not accountable to you for my actions.

Yaptıklarımdan size karşı sorumlu değilim.

Right now your actions do not match your words.

Şimdi eylemlerin sözlerinle eşleşmiyor.

- Act. Don't talk.
- Actions, not words.
- Action, not words.

Laf değil, eylem.

It's clear from his actions that he loves her.

Bu açıktır ki, hareketlerine bakılırsa, onu seviyor.

I don't need to justify my actions to you.

Eylemlerimi sana haklı göstermeme gerek yok.

No one found any reason to criticize his actions.

Hiç kimse onun eylemlerini eleştirmek için herhangi bir neden bulmadı.

You need to start taking responsibility for your actions.

Eylemlerin için sorumluluk almaya başlaman gerekiyor.