Translation of "Conquer" in Turkish

Divide and conquer.

Böl ve fethet.

Let's conquer the world.

Hadi dünyayı ele geçirelim!

Gold can conquer any fortress.

Altın herhangi bir kaleyi fethedebilir.

Rome's destiny was to conquer the world.

Roma'nın kaderi dünyayı fethetmekti.

Patience and hard work will conquer all.

Azim ve sabır her kapıyı açar.

My wish is to conquer this mountain.

Benim dileğim bu dağı fethetmek.

It is too difficult to conquer nature.

Doğayı fethetmek çok zordur.

He wanted to conquer the world. Why?

Dünyayı fethetmek istiyordu. Neden?

You must conquer your fear of the dark.

Karanlık korkunuzu yenmelisiniz.

Why did he want to conquer the world?

Neden dünyayı fethetmek istiyordu?

Why did she want to conquer the world?

O neden dünyayı fethetmek istiyordu?

Tom says that he wants to conquer the world.

Tom dünyayı fethetmek istediğini söyler.

Those that can will be fit to conquer the world.”

Dünyayı fethetmeye uygun olabilecekler. "

- They can overcome their fear.
- They can conquer their fear.

Onlar korkularını fethedebilirler.

Chinese firms have embarked on a quest to conquer the world market.

- Çinli firmalar, dünya pazarını ele geçirmek için bir arayış başlattı.
- Çinli firmalar dünya pazarını ele geçirme arayışına girdi.

This book sees the protagonist conquer insurmountable odds and save the day.

Bu kitap kahramanın aşılmaz olasılıkları fethettiğini görür ve günü kurtarır.

Ordering him to conquer the remaining Islamic countries of the Middle East and North Africa.

Ve ona Orta Doğudaki ve Kuzey Afrikada kalan son Müslüman devletleride fethetmesini emretti.

So does that mean that Amazon is going to conquer the world, so to say?

Yani, bu Amazon, dünyayı feth mi edececek, anlamına mı geliyor?

The day will soon come when we will conquer space and travel to the moon.

Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.

I can't listen to that much Wagner. I start getting the urge to conquer Poland.

O kadar Wagner'i dinleyemem. Polonya'yı fethetme dürtüsüne başlıyorum.

I want with you to conquer the world but I feel we can't go too far.

Seninle dünyayı fethetmek isterdim ama ikimizin çok da ileri gidemeyeceğini hissediyorum.

The Romans would never have had the chance to conquer the world if they had first been required to study Latin.

Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı.