Examples of using "Coffin" in a sentence and their turkish translations:
Tabut boştu.
Tom tabutun içine baktı.
Bu gece, bir tabut bizim düğün yatağımız olacak.
Tom çoğu vampirler gibi bir tabut içinde uyumaz.
Vampir tabutunun içinde geri hayata geldi.
- Ahşap bir yatak altın tabuttan daha iyidir.
- Yaşayan bir köpek ölü bir aslandan daha iyidir.
- Bülbülü altın kafese koymuşlar, "ah vatanım" demiş.
Eğer tabuta vurursan ölü kişiyi uyandırırsın.
Bu evden gönüllü olarak ayrılmayacağım. Kelepçeli veya tabutun içinde terk edeceğim!