Translation of "Sleep" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Sleep" in a sentence and their turkish translations:

- Sleep!
- Sleep.

Uyu!

Sleep!

Uyu!

- I have to sleep.
- I need sleep.
- I need to sleep.
- I must sleep.

Uykuya ihtiyacım var.

- Kids need sleep.
- Children need sleep.

Çocukların uykuya ihtiyacı var.

- Go to sleep.
- Go to sleep!

Uyumaya git.

Sleep tight.

İyi uykular.

Sleep well!

İyi uykular!

Don't sleep.

Uyuma.

- Sleep tight.
- Get a good night's sleep.

İyi uykular.

- Go to sleep.
- Go to bed!
- Go to sleep now.
- Go to sleep!

Şimdi uyumaya git.

A sleep group and a sleep deprivation group.

Uyku grubu ve uyku yoksunu grubu.

- I didn't sleep well.
- I couldn't sleep well.

İyi uyuyamadım.

- Please let me sleep.
- Just let me sleep.

Lütfen uyumama izin ver.

- I'll sleep here.
- I'm going to sleep here.

- Burada uyuyacağım.
- Ben burada uyuyacağım.

- You should sleep.
- You should go to sleep.

Uyuman gerek.

Sleep well, Timmy.

İyi uykular, Timmy.

I can't sleep.

Uyuyamıyorum.

Let me sleep.

- Bırak ta uyuyayım.
- Uyumama izin ver.

Do fish sleep?

Balıklar uyur mu?

Don't sleep long.

Uzun süre uyumayın.

Get some sleep.

Biraz uyu.

You need sleep.

Uykuya ihtiyacın var.

Get enough sleep.

Yeterince uyu.

You better sleep.

Sen daha iyi uyursun.

You should sleep.

Uyuman gerek.

He doesn't sleep.

O uyumaz.

Get to sleep.

Uyuyun.

I need sleep.

Uykuya ihtiyacım var.

I cannot sleep.

Uyuyamıyorum.

You must sleep.

Sen de uyumalısın.

I didn't sleep.

Ben uyumadım.

Sleep is important.

Uyku önemlidir.

Let Tom sleep.

Tom'un uyumasına izin ver.

Tom couldn't sleep.

Tom uyuyamadı.

We need sleep.

Uykuya ihtiyacımız var.

Can you sleep?

- Uyur musun?
- Uyuyabilir misin?

I won't sleep.

Uyumayacağım.

I'll sleep here.

- Burada uyuyacağım.
- Ben burada uyuyacağım.

Try to sleep.

Uyumaya çalış.

You'll need sleep.

Uykuya ihtiyacın olacak.

Let them sleep.

Onların uyumasına izin ver.

Let him sleep.

Onun uyumasına izin ver.

I never sleep.

Ben asla uyumam.

Sleep tight, Sean.

İyi geceler,sıkı uyu, Sean.

I couldn't sleep.

Uyuyamadım.

Go to sleep.

Uyu artık.

I sleep naked.

Çıplak uyurum.

I sleep little.

Ben biraz uyurum.

Time to sleep.

Uyku vakti.

Tom can't sleep.

Tom uyuyamıyor.

Can't sleep, Tom?

Uyku tutmadı mı Tom?

Sami didn't sleep.

Sami uyumadı.

Sleep well, darling!

- İyi uykular, canım!
- İyi uykular, sevgilim!

- I can't sleep well.
- I can not sleep well.

İyi uyuyamıyorum.

- I need to sleep now.
- I must sleep now.

Şimdi uyumalıyım.

- I do not sleep well.
- I don't sleep well.

İyi uyuyamıyorum.

- I am going to sleep.
- I'm going to sleep.

Uyumaya gidiyorum.

- Tom needs to sleep now.
- Tom must sleep now.

- Tom'un şimdi uyumaya ihtiyacı var.
- Tom'un artık uyuması gerekir.

- This will help you sleep.
- It'll help you sleep.

Bu uyumana yardım edecek.

- Did you sleep well?
- Did you sleep all right?

İyi uyudun mu?

- I don't sleep a lot.
- I don't sleep much.

Ben çok uyumam.

- I need to get some sleep.
- I have to get some sleep.
- I need some sleep.
- I must get some sleep.
- I need to sleep a little.

- Biraz uyumalıyım.
- Biraz uyumam gerekiyor.

- Children require much sleep.
- Children need a lot of sleep.

Çocukların daha çok uykuya ihtiyacı vardır.

- I can't sleep at all!
- I can't sleep at all.

Hiç uyuyamıyorum!

- I haven't had much sleep.
- I didn't get much sleep.

Çok uyumadım.

"Where will you sleep?" "We will sleep at the hotel."

"Nerede uyuyacaksınız?" "Otelde uyuyacağız."

- You'd better get some sleep.
- You should get some sleep.

Biraz uyumalısın.

- You better get some sleep.
- You'd better get some sleep.

Biraz uyusan iyi olur.

- I can't fall asleep.
- I can't sleep.
- I cannot sleep.

Uyuyamıyorum.

If I decide I have to sleep, then I sleep.

Uyumak zorunda olduğuma karar verirsem, öyleyse uyurum.

- Try to get some sleep.
- Try and get some sleep.

Biraz uyumaya çalış.

Can I sleep out?

Ben yatabilir miyim?

I'll sleep on it.

Onun üstünde uyuyacağım.

I can't sleep well.

İyi uyuyamıyorum.

Tom needs some sleep.

Tom'un biraz uykuya ihtiyacı var.

Did she sleep well?

O iyi uyudu mu?

Children require much sleep.

Çocukların çok uykuya ihtiyacı vardır.

I have to sleep.

Uyumak zorundayım.

I can sleep anywhere.

Her yerde uyuyabilirim.