Examples of using "Carried" in a sentence and their turkish translations:
Bir tane taşıdım.
Sen hiçbir şey taşımadın.
Sami uyuşturucu taşıyordu.
- Abartma.
- Çok kaptırma kendini.
Tom her iki bavulu taşıdı.
Bagajı kim taşıdı?
Onun çantasını taşıdı.
O bir bavul taşıdı.
O bir baston taşıyordu.
Köpekler taşınmalı.
Ben üç kitap taşıdım.
Tom bir baston taşıyordu.
Tom bir silah taşıdı.
Her iki bavul da taşıdım.
Sıtma sivrisinekler tarafından taşınır.
Dükkân deri ürünler getirdi.
O, planı gerçekleştirdi.
- Onlar kovalarla su taşıdılar.
- Kovalar dolusu su taşıdılar.
O götürülmemelidir.
Biz o planı uyguladık.
Konferans geleneksel olarak düzenlendi.
O, kutuyu üst kata taşıdı.
Tom sadece kontolünü kaybetti.
- Kendini çok kaptırma.
- Çok kapılma.
Tom kutuları yukarıya taşıdı.
Kendimizden geçmeyelim.
O ipek bir çanta taşıdı.
Tom'un direktiflerini uyguladım.
Dan her zaman silah taşıdı.
Onların birçoğu silah taşıyordu.
Tom planı uyguladı.
- Tom planını uyguladı.
- Tom planını gerçekleştirdi.
Tom Mary'yi emniyet altına aldı.
Fadıl, 9 mm'lik bir tabanca taşıyordu.
Fadıl ilişkiyi sürdürdü.
Sami, 9 mm'lik bir tabanca taşıyordu.
Projeyi gerçekleştirdiler.
Denetleme yaptım.
Politikayı uygulayan kişilerin
Belkide taşıdı bilemiyoruz
İnsanlar o zaman kendi ağırlığı taşıdı.
Biz görevimizi başarıyla yerine getirdik.
O tabloyu tek başına taşıdı.
Bana yeni haberler verdi.
O, züccaciyeyi dikkatla taşıdı.
Ben her zaman görevlerimi yerine getirdim.
Büyükanne masayı kendi başına taşıdı.
O, bütün ödülleri kazandı.
Deneyine devam etti.
Bu tabloyu kendi başına taşıdı.
Kutuyu aşağıya taşıttı.
Tom Mary'yi eşikten taşıdı.
- Burada kendimizden geçmeyelim.
- Burada kendimizi kaptırmayalım.
- Bunun gazına gelmeyelim.
- Bunu fazla abartmayalım.
Polisler ceseti taşıdı.
Küçük çocuklar taşınmaktan hoşlanırlar.
Tom bavulları benim için taşıdı.
O bir bohça giysi taşıdı.
Emirlerim uygulanmalıdır.
Sizin talimatlar uygulanıyor.
Emirleriniz yerine getirildi.
Emriniz yerine getirildi.
Onu kollarında taşıdı.
Tom Mary'nin valizini onun için taşıdı.
Tom Mary'yi kollarında taşıdı.
O sadece ceza uyguladı.
Ama onsuz devam ettik.
Bu çanta arabayla taşındı.
Onlar vagonları sürdü ve malzemeleri taşıdı.
John Wilkes Booth bir dizüstü bilgisayar taşıdı.
Tom, Mary'yi omuzlarında taşıdı.
Tom, Mary'yi sırtında taşıdı.
Mesajı ona taşıdım.
O, bütün sözlerini tuttu.
Tom biraz kendinden geçti.
Malzemeci golf kulüplerini taşıdı.
Onlar yeni bir kimya deneyi gerçekleştirdiler.
Tom her zaman bir silah taşıdığını söyledi.
Kutuyu omzumda taşıdım.
Onlardan her biri kendi paketini taşıyordu.
Kamyon mobilya taşıdı.
O, hastaneye taşınıyordu.
O, sırtında bir bebek taşıdı.
O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.
O, tomruğu yarı yarıya sürükledi, yarı yarıya taşıdı.
Bagajını trene taşıdı.
O, bir seferde altı kutu taşıdı.
O, elma dolu bir çanta taşıdı.
Dedesini sırtında taşıdı.
Konuşmaya devam ettik.
Kutuyu kolunun altında taşıdı.
Omuzunda bir tüfek taşıyordu.
Bavulları odamıza taşıdı.
Şarkı söylemeye devam ettim.