Examples of using "Bottom" in a sentence and their turkish translations:
Altından tut.
Tom dibe vurdu.
Ben dibe dokundum.
- Sonuç nedir?
- Önemli olan nedir?
Sen dibe ulaştın.
- Kendimi çok moralsiz hissediyorum.
- Kendimi çok şanssız hissediyorum.
Alt tarafı imzalayın lütfen.
Henüz tabana vurmadık.
Tabana dokundun mu?
Bana uzun lafın kısasını ver.
Mary'nin bikini altı siyahtır.
O, alt rafta.
Dibe dokunabilir misin?
- Sanırım alt çizgi budur.
- Sanırım sonuç budur.
EN BAŞTAN EN DİBE
Ben alt katta yaşıyorum.
Siz dibe vardınız.
Deniz dibi hala keşfedilmemiş.
Sayfanın altını oku.
Tekne dibe battı.
Tom alt ranzada uyuyor.
Leyla'nın enerji seviyeleri dibe vurdu.
- Onun başaracağından eminim.
- Onun başaracağına dair son dolarımla bahse girerim.
Kitabı alt rafa koy.
Su dibe doğru temiz.
Bunun temeline iniyorum.
Onu baştan aşağı inceledi.
Pantolon alttan giyilirdi.
Bir bebeğin poposu kadar pürüzsüz.
Alt çekmeceye baktın mı?
fakat bunu sağlayabilecek yasa ve çözümler için
sol alt tarafımızda ise Afrika levhası
Onun masum olduğuna son dolarıma bahse girerim.
Tom havuzun dibine dokunamadı.
O sınıfın alt kısmındaydı.
Bu söylentilerin altında kim var?
- Sayfanın altına gidin.
- Sayfanın altına doğru kaydırın.
Onlar onu yukarıdan aşağıya muayene ediyorlar.
Mary dairesini baştan aşağı temizledi.
Gemi denizin dibine battı.
açıklık ortamına sahipse?
Gün doğumu kemerin alt tarafını turuncuyla aydınlatır
- Size en içten duygularla teşekkür ederim.
- Size çok teşekkür ederim.
- Bütün kalbimle size teşekkür ederim.
Dipnotlar sayfanın alt kısmındadır.
Kayık gölün dibine battı.
Kovanın dibinde bir delik vardı.
O, nehrin dibinde bulundu.
Senden gerçekten nefret ediyorum.
Kalbimin en derin yerinden onu seviyorum.
Ona yürekten teşekkür ettim.
Notlar sayfanın altında.
- Bunun kökenine inmeliyim.
- Bunun temeline inmeliyim.
- Bunun iç yüzünü öğrenmeliyim.
Bu binanın tepeden tırnağa aranmasını istiyorum.
Kağıdın alt kısmına adınızı yazın.
Gemi denizin dibine battı.
Endişelenme. Bunun altına ineceğiz.
Sayfanın altındaki notu okuyun.
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
Okyanusun dibinde kum vardır.
Sue'nun büyük bir poposu var ama o umursamıyor.
Bu işin altında biri olmalı.
Şirket olarak hem yatırımcılara kâr sağlayarak
aynı zamanda alt kısma kuartz döşenmiş
Aslında, serbest piyasa aşağıdan yukarıya şekilde
Seni tüm kalbimle anlıyorum.
Bay Wood Linda'yı yürekten seviyordu.
Karışıklığı önlemek için taban da etiketlendi.
ve Rusya yakınlarındaki okyanus hendeklerinin dibinde bulundular.
Sepetin altındaki şeftaliler çürümüş.
Tom hazineyi gölün dibinde buldu.
Fadıl cesedin dibe batmasını umuyordu.
Sami, Leyla'nın cesedini teknenin altına yerleştirdi.
- Tom'un pasaportunun alt çekmecede olduğunu nasıl biliyorsun?
- Tom'un pasaportunun alt çekmecede olduğunu nereden biliyorsun?
vücudumun alt yarısını ele geçirmek istesen de,
Kendinizi yukarı çekip saplayın, onu yakalayıp zemine yapıştırın.
Bilyeler dağılımlı düzeneğin sonuna gelirken
Onun yüzüğü nehre düştü ve dibe battı.
Mutluluğun için bütün kalbimle dua ediyorum.
34. sayfada alttan yedinci satıra bak.
Yosunlar ve planktonlar besin zincirinin altındadır.
Ekranın alt kısmındaki araç çubuğunu görebiliyor musun?
Gerçekten beni içten seviyor musun?
sonra listedeki adaylara yukarıdan aşağıya dağıtılır.
Şişenin dibinde kalmış biraz su vardı.
Ben zemin katta yaşıyorum.
Sos yandı ve tencerenin dibine yapıştı.
Tom su üzerinde yürümeye çalıştı ama dibe battı.
Bardağın dibinde kalmış biraz şarap var.
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
Bir uçurumun 12 metre aşağısındayım. Beni görürsünüz.
Tom'un bunun asıl sebebini bulabileceğinden eminim.
Mary sınıfın alt seviyesindeydi. Şimdi üst seviyesinde.
Tom'un ayakkabılarından birinin altına sakız yapışmıştı.
Soğuk kış aylarında çoğu balık yavaşlar ve dibe yakın yerlerde dinlenir.