Translation of "Hit" in Turkish

I'm hit!

Vuruldum!

Hit Tom.

Tom'a vur.

Hit me.

Vur bana.

- I didn't hit anybody.
- I didn't hit anyone.

Ben kimseye vurmadım.

- Let's hit the slopes!
- Let's hit the slopes.

Hadi kayak yapmaya gidelim.

It hit me.

Kafama dank etti,

hit that SUBSCRIBE

o halde ABONE OL

Who hit you?

Sana kim vurdu?

Hit the brakes.

Frene bas.

I got hit.

Ben vuruldum.

I hit Tom.

Tom'a vurdum.

Something hit me.

Bir şey bana çarptı.

I hit him.

Ona vurdum.

I hit them.

Onlara vurdum.

Tom was hit.

Tom'a vuruldu.

Who hit Tom?

Tom'a kim vurdu?

We've been hit.

Vurulduk.

We've hit something.

Bir şeye vurduk.

Don't hit me.

Bana vurma.

Tom hit me.

Tom bana vurdu.

Hit the brakes!

Frene bas!

Who hit him?

Ona kim vurdu?

She hit him.

O ona vurdu.

You've hit me.

Bana vurdun.

- That could've hit me.
- That could have hit me.

O bana çarpabilirdi.

- Tom hit the bull's-eye.
- Tom hit the mark.

Tom tam 12'den vurdu.

- My sister hit the jackpot!
- My sister hit the jackpot.

Kız kardeşim turnayı gözünden vurdu!

- Tom hit me by mistake.
- Tom hit me by accident.

Tom bana yanlışlıkla çarptı.

- The truck hit a car.
- The lorry hit a car.

Kamyon bir arabaya çarptı.

- Have you ever hit someone?
- Have you ever hit somebody?

Birine çarptın mı hiç?

Just hit the body;

Sadece vücuda vurun

Don't hit the neighbor.

Komşunuza çarpmayın.

Just don't hit buy.

ama satın al tuşuna tıklamayın.

Will hit the surface.

yüzeyi bozabilir.

First we'll hit Kyoto.

İlk olarak Kyoto'ya gidelim.

Tom hit a triple.

Tom vuruşunu yapıp üçüncü kaleye kadar ilerledi.

That hit the spot.

O çok iyi geldi.

He hit me back.

O, bana misilleme yaptı.

His remark hit home.

Onun sözü can evinden vurdu.

Let's hit the sack.

Kafayı vurup yatalım.

The typhoon hit Tokyo.

Tayfun Tokyo'yu vurdu.

Lightning hit that tower.

Yıldırım kuleye isabet etti.

Tom hit rock bottom.

Tom dibe vurdu.

Let's hit the showers.

Duş alalım.

What did you hit?

Ne vurdun?

Did somebody hit you?

Biri sana vurdu mu?

Did he hit you?

O sana vurdu mu?

Did Tom hit you?

Tom sana vurdu mu?

Did we hit something?

Bir şeye çarptık mı?

We hit it off.

Biz iyi geçindik.

We hit the jackpot.

Turnayı gözünden vurduk.

You almost hit me.

Neredeyse bana çarpıyordun.

You got hit hard.

Sert vuruldun.

Tom hit me twice.

Tom bana iki kez vurdu.

Did somebody hit Tom?

Biri Tom'a vurdu mu?

Let's hit the road.

Yola koyulalım.

We hit a bump.

Bir tümseğe çarptık.

We hit a deer.

Bir geyik vurduk.

He hit the mark.

- O, doğru tahmin etti.
- İsabet ettirdi.
- Tahmini doğruydu.

Earthquakes frequently hit Japan.

- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.

I never hit Tom.

Tom'a hiç vurmadım.

Dad, Mary hit me!

Baba, Mary bana vurdu!

I've hit the jackpot.

Büyük bir ikramiye kazandım.

Tom hit me first.

İlk Tom bana vurdu.

She hit her sister.

- O, kız kardeşine çarptı.
- Kız kardeşine vurdu.

He hit me twice.

O bana iki kez vurdu.

Tom hit me back.

Tom bana tekrar vurdu.

Did Tom hit Mary?

Tom Mary'ye vurdu mu?

No one was hit.

Hiç kimseye çarpılmadı.

I hit Tom again.

Tom'a tekrar vurdum.

Who did Tom hit?

Tom'a kim vurdu?

It suddenly hit me.

Aniden bana vurdu.

Tom almost hit me.

Tom neredeyse bana çarpıyordu.

Tom hit the gas.

- Tom gaza bastı.
- Tom gazı kökledi.

They hit the target.

Hedefe vurdular.

I didn't hit Tom.

Tom'a vurmadım.

Tom didn't hit Mary.

Tom, Mary'ye vurmadı.

A car hit Tom.

Bir araba Tom'a çarptı.

Tom hit the target.

Tom hedefi vurdu.

Tom never hit me.

Tom bana hiç vurmadı.

I've never hit anyone.

Asla kimseye vurmadım.

Did you hit her?

Ona vurdun mu?

I didn't hit him.

Ben ona vurmadım.

I didn't hit her.

Ona vurmadım.

Did somebody hit him?

Biri ona vurdu mu?

Did somebody hit her?

Biri ona vurdu mu?

I never hit you.

Ben sana hiç vurmadım.

I never hit her.

Ona asla vurmadım.

A car hit them.

Onlara bir araba çarptı.

A car hit him.

Ona bir araba çarptı.

A car hit her.

Ona bir araba çarptı.

Hit the ground running.

Güne dinç başla.

Let's hit the hay.

Uyumaya gidelim.

I hit the jackpot.

- Turnayı gözünden vurdum.
- Büyük ikramiyeyi kazandım.