Examples of using "Grab" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u alın.
Onu tut.
Bunu tut.
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Tut onu!
Yakala!
Bunu tut.
Altından tut.
Elimi tut.
Bir şemsiye al.
Yakala onu, Tom.
İpi tut.
Bir koltuk kapın.
Bir kaşık alın.
Eşyalarınızı alın.
Eşyalarını al.
Onu yakalayacağım.
Biraz kahve içelim.
Bir içki almaya git.
Git çantanı al.
Git sırt çantanı al.
- Çantalarınızı alayım.
- Torbalarını alayım.
Bana da bir tane kap.
Altın yumurtayı yakala.
Kürekleri alın çocuklar.
Öğle yemeğini almalıyız.
Ne lazımsa al.
İpi tut.
Çantamı alayım.
Bir burger almaya gidelim.
Yiyecek bir şey alalım.
Ceketimi tutmama izin ver.
Harika! Eşyalarımı toplayacağım!
Bu ipin ucunu yakala!
- Bir yerde bir lokma kapmaya gidelim.
- Gidip bir yerde bir şeyler atıştıralım.
Akşam yemeği almak istiyor musun?
Panik yapmayın, sadece havlunuzu tutun.
Neden ceketini almıyorsun?
Öğle yemeği almak ister misin?
Yiyecek bir lokma alalım.
Bu fırsata dört elle sarıl.
Yakala onu, uzaklaşmasına izin verme.
Sadece çantanı al ve beni takip et.
Bir burger ya da bir şey almaya gidelim.
Biraz uyumak isteyebilirsin.
Bir fincan kahve almaya gidelim.
Bir süpürge al ve temizlememize yardım et.
Hey, bana bir kurabiye verir misin?
Çantamı almayı düşünmedim.
Başlıkların okuyucunun ilgisini çekmesi gerekiyor.
Tom'u tut ve onun kaçmasına izin verme.
Sosisli sandviç ya da bir şey almaya gidelim.
Biraz akşam yemeği almaya gitmek ister misin?
Deli'den yiyecek bir şey alacağım.
Arabadan bir şey almam gerek.
Bir taksiye atlayıp hemen oraya geliyorum.
Çantanı alıp hızla eve gitmelisin.
Biraz öğle yemeği almaya gitmek ister misin?
Bu üçayak benzeri pençeler deriye tutunur ve yapışır,
Tek yanlış harekette sırtlanlara yem olur.
Dokunmatik ekranlı cihazınızı alın ve bir karar verin.
Dokunmatik ekranlı cihazınızı alın ve bir seçim yapın.
Bir yerde bir şeyler atıştırmaya gitmek ister misin?
... bu da bizi Maduro'nun son günlerdeki güç kaynağına götürüyor.
- Bir şeylere tutun.
- Bir yere tutun.
Ceketimi alacağım ve birazdan sana döneceğim.
Eğer fırsatı yakalamazsan onu kaybedersin.
Yangın durumunda flütümü kaparım ve kaçarım.
Uzaktan kumandanızı alın ve hemen bir karar verin.
Oyun kumandanızı alın ve hemen bir karar verin.
ve anne, hep birlikte rahat bir nefes alabilmek için
Onun düşmesini engellemek için onu tutmak zorunda kaldım.
Mağazaya gidip biraz yumurta alabilir misiniz?
Bir hamburger almaya gidelim.
Bir yerde yemek yemek için atıştırmak ister misiniz?
- Bir bez al ve bu karışıklığı temizlememe yardım et.
- Bir bez al ve bu pisliği temizlememe yardım et.
Bir yerde yemek yemek için atıştırmak ister misin?
Hızlı bir fincan kahve almak ister misin?
Bir sosisli sandviç ya da bir şey almaya gitmek ister misin?
Uyanırım, telefonumu alırım, e-postalarıma bakarım,
Dikkatinizi çekmek ve yaptığımın zihinsel bir içerikten
Ya da ben uçmak isterken bana aptal gözüyle değil,
pediseller derinize yapışıp çok güçlü bir zehir bırakır.
Yiyecek bir şey kapmak için mutfağa gideceğim.
Parkın yanındaki küçük kahvehanede hızlı bir öğle yemeğini alalım.
Neden kendine buzdolabından içecek bir şey almıyorsun?
Tom evine giderken yemek için bir iki lokma atıştırmak istedi.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.