Translation of "Bathing" in Turkish

Bathing prohibited.

Hamam yasaklandı

She is bathing the baby.

O bebeğe banyo yaptırıyor.

Don't forget your bathing suit.

Mayonu unutma.

Is that a new bathing suit?

O yeni bir mayo mu?

I don't have a bathing suit.

Bir mayom yok.

Did you pack your bathing suit?

Mayonu toparladın mı?

Do you have a bathing suit?

Bir mayon var mı?

Her bathing suit attracts our attention.

Onun mayosu dikkatimizi çekiyor.

Sami was in the bathtub, bathing.

Sami küvette, banyo yapıyordu.

She was wearing a red bathing suit.

- Kırmızı bir mayo giyiyordu.
- O, kırmızı bir mayo giyiyordu.

I wish I'd brought my bathing suit.

Keşke mayomu getirseydim.

Where can I buy a bathing suit?

Nereden bir mayo satın alabilirim?

I'm pleased with my new bathing suit.

Ben yeni mayomdan memnunum.

He spied on her while she was bathing.

O banyo yapıyorken o onu gizlice gözetledi.

She spied on him while he was bathing.

O banyo yapıyorken o onu gözetledi.

Before going to Cannes, we bought bathing suits.

Cannes'e gitmeden önce mayolar aldık.

I've never seen Tom in a bathing suit.

Tom'u hiç mayo içinde görmedim.

All they show us is girls in bathing suits!

Tüm bunlar bize mayolu kızlar olduğunu gösteriyor!

At that time, she was bathing in the sun.

O zamanda güneşte banyo yapıyordu.

In Hawaii, you can enjoy sea bathing year-round.

Hawaii'de yıl boyunca denizin tadını çıkarabilirsiniz.

- Tom forgot to bring his swimsuit.
- Tom forgot to bring his bathing suit.

Tom, mayosunu getirmeyi unutmuş.

- At that time, she was bathing in the sun.
- She was sunbathing at that time.

O zaman güneş banyosu yapıyordu.

- Go inside and change into your swimsuit.
- Go inside and change into your bathing suit.

İçeri gir ve mayonu değiştir.

It only becomes apparent after dark. Bathing the reef in blue light reveals what's going on.

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.