Translation of "Baby" in Turkish

- The baby is growing up.
- The baby grows.

Bebek büyüyor.

- Don't be a baby.
- Don't be a baby!

Bir bebek gibi davranma!

- The baby stopped crying.
- The baby ceased crying.

Bebek ağlamayı kesti.

The baby cried.

Bebek ağladı.

You're a baby.

Sen bir bebeksin.

You're my baby.

Sen benim bebeğimsin.

Where's your baby?

Bebeğiniz nerede?

The baby grows.

Bebek büyüyor.

You poor baby.

Seni zavallı bebek.

- I am feeding my baby.
- I'm feeding my baby.

Bebeğimi besliyorum.

- The baby started to cry.
- The baby started crying.

Bebek ağlamaya başladı.

- We are expecting a baby.
- We're expecting a baby.

Biz bir bebek bekliyoruz.

- The baby speaks Esperanto.
- The baby is speaking Esperanto.

Bebek Esperanto konuşuyor.

- When is the baby due?
- When's the baby due?

- Bebek ne zaman doğacak?
- Bebek ne zaman geliyor?

- The baby cannot walk yet.
- The baby can't walk yet.

Bebek henüz yürüyemiyor.

- Stop acting like a baby.
- Quit acting like a baby.

Bebek gibi davranmaya son ver.

- Tom's not a baby anymore.
- Tom isn't a baby anymore.

Tom artık bir bebek değil.

- He looked after the baby.
- He cared for the baby.

O, bebeğe baktı.

- I'm not a baby anymore.
- I'm not a baby anymore!

Artık bir bebek değilim!

- The baby needs its mother.
- The baby needs his mother.

Bebeğin kendi annesine ihtiyacı vardır.

- He's sleeping like a baby.
- He sleeps like a baby.

Bebek gibi uyuyor.

- Our baby cannot talk yet.
- Our baby can't talk yet.

Bebeğimiz henüz konuşamıyor.

- Has the baby woken up?
- Did the baby wake up?

Bebek uyandı mı?

- The baby is still sleeping.
- The baby is still asleep.

Bebek hala yatıyor.

With my little baby

minik bir bebeğim

She has a baby.

Bebeği var.

Hold the baby gently.

Bebeği nazikçe tut.

The baby kept quiet.

Bebek sessiz durdu.

Milk nourishes a baby.

Süt bir bebeği besler.

The baby is asleep.

Bebek uykuda.

The baby is crawling.

Bebek emekliyor.

The baby fell asleep.

Bebek uykuya daldı.

Are you hearing, baby?

Duyuyor musun, bebek ?

The baby is screaming.

Bebek çığlık atıyor.

The baby stopped crying.

Bebek ağlamayı kesti.

I'm not your baby.

Ben senin bebeğin değilim.

This is my baby.

Bu benim bebeğim.

What a cute baby!

Ne şirin bir bebek!

What a beautiful baby!

Ne güzel bir bebek!

I'm keeping the baby.

Ben bebeği tutuyorum.

The baby likes milk.

Bebek süt seviyor.

Is the baby OK?

Bebek iyi mi?

Whose baby is that?

Bu kimin bebeği?

We adopted a baby.

Biz bir bebeği evlat edindik.

That baby is Tom.

O bebek Tom'dur.

Is your baby sleeping?

Bebeğinizin uyuyor mu?

Whose baby is this?

- Bu kimin bebeği?
- Bu bebek kimin?

The baby was crying.

Bebek ağlıyordu.

I'm not a baby.

Ben bir bebek değilim.

She had a baby.

Onun bir bebeği vardı.

My baby can walk.

Bebeğim yürüyebiliyor.

Your baby can walk.

Bebeğin yürüyebilir.

His baby can walk.

Onun bebeği yürüyebilir.

Their baby can walk.

- Bebekleri yürüyebilir.
- Bebekleri yürüyebiliyor.

Baby animals are cute.

Yavru hayvanlar sevimliler.

The baby is crying.

Bebek ağlıyor.

The baby started crying.

Bebek ağlamaya başladı.

I'll have your baby.

Senden çocuğum olacak.

This is our baby.

Bu bizim bebeğimiz.

They took my baby.

Onlar benim bebeğimi aldı.

Don't be a baby!

Bir bebek olmayın!

The baby ceased crying.

Bebek ağlamayı kesti.

Tom is a baby.

Tom bir bebek.

Tom is my baby.

Tom benim bebeğim.

Check on the baby.

Bebeği kontrol et.

Lambs are baby sheep.

Kuzular bebek koyundurlar.

Can the baby walk?

Bebek yürüyebiliyor mu?

The baby was naked.

Bebek çıplaktı.

The baby cried loudly.

Bebek yüksek sesle ağladı.

The baby speaks Esperanto.

Bebek Esperanto konuşur.

Stop being a baby.

- Bebek gibi davranmayı kes.
- Bebek gibi davranmayı bırak.

Unfortunately, the baby died.

Maalesef, bebek öldü.

I'm having a baby.

Bir çocuk sahibi olacağım.

Mary nursed her baby.

Mary bebeğini emzirdi.

Baby elephants are cute.

Bebek filler sevimlidir.

Sami's baby was sleeping.

Sami'nin bebeği uyuyordu.

Don't wake the baby.

Bebeği uyandırmayın.

I'm carrying Sami's baby.

Sami'nin bebeğini taşıyorum.

Sami bought baby presents.

Sami bebek hediyeleri satın aldı.

Sami raised Layla's baby.

- Sami, Leyla'nın bebeğini yetiştirdi.
- Sami, Leyla'nın bebeğini büyüttü.

The baby is hungry.

Bebek aç.

Baby pandas are cute.

Bebek pandalar sevimlidir.

- He looked after the baby.
- He took care of the baby.

O, bebeğe baktı.

- The baby is asleep.
- The baby is sleeping.
- The baby's sleeping.

Bebek uyuyor.

- Tom cried like a baby.
- Tom was crying like a baby.

Tom bir bebek gibi ağladı.

- We are going to have a baby.
- We're going to have a baby.
- We're gonna have a baby.

Bir çocuğumuz olacak.

- We are going to have a baby.
- We're going to have a baby!
- We're gonna have a baby.

Bir bebeğimiz olacak.

- The baby cried herself to sleep.
- The baby cried himself to sleep.

Bebek uyumak için ağladı.

- We're going to have a baby!
- We're going to have a baby.

Biz bir bebek sahibi olacağız!

- The baby takes after his mother.
- The baby looks like his mother.

Bebek annesine benziyor.