Examples of using "Ban" in a sentence and their turkish translations:
Google seni yasakladı mı?
Sen benim yasağıma rağmen geldin.
Karşıt görüşleri yasaklamalıyız.
- Yasağı artık kimse ciddiye almıyor.
- Yasağı kimse sallamıyor artık.
- Yasağı kimse iplemiyor artık.
- Yasağı kimse takmıyor artık.
Bu bir seyahat yasağı değildir.
sonra bunları hayatımızdan engelliyoruz.
Çocuklara yönelik amaçlanmış reklamı yasaklamalıyız.
- Yasağı artık kimse ciddiye almıyor.
- Yasağı kimse sallamıyor artık.
- Yasağı kimse iplemiyor artık.
- Yasağı kimse takmıyor artık.
- Yasak hiç kimse tarafından kale alınmıyor artık.
Yetkililerin yasağı kaldırmasını rica etti.
Katılmadığımız her şeyi yasaklamamalıyız.
Başkan Jefferson Avrupa ile ticaret yasağını emretti.
Eğer sorumlu olsaydım, tüm hayvanat bahçelerini yasaklardım.
Ban Ki-Moon'un, projesi için 16 milyon dolara daha ihtiyacı var.
ABD'nin her yerinde köleliği yasaklamak istediler.
Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.
Ban Ki-Moon'un, projesi için 40 milyar dolar bulması gerekiyor.
Sigara içme yasağı bildirimi dün restoranın dışında yayınlandı.
Hükümet ahlaksızlık gerekçesiyle kitabı yasaklamaya kararı verdi.
Başkan Jefferson uzun sürecek ticaret yasağı istemiyordu.
Uluslararası bir ticaret yasağı, o ülkenin ekonomisi için bardağı taşıran son damla olabilir.
Vize yasağı yürürlükte olduğu sürece Boston'a gidemem.
daha sonra sivil toplum örgütlerinin girişimi sayesinde giriş yasağı askıya alındı
Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yasağı yayınladı.
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.