Examples of using "Seriously" in a sentence and their turkish translations:
- Sahi mi?
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbi mi?
- Harbiden mi?
- Sahiden mi?
- Hakikaten mi?
- Harbici misin?
- Cidden mi?
Ah! Gerçekten mi?
Sen ağır hastasın.
Biz onu ciddiye alıyoruz.
Biz onu ciddiye alıyoruz.
Ben ciddi bir şekilde konuşuyorum.
Beni ciddiye al.
Ciddi olarak konuşalım.
Tom ağır yaralı değildi.
Kimse seni ciddiye almıyor.
Ve ah, gerçek beni tanımanı istedim
Cidden mi? Ben fark etmedim.
- Onu ciddiye almayın.
- Onu ciddiye alma.
- Oh! Gerçekten mi?
- Ah! Gerçekten mi?
Ciddi olarak irtibatta kal.
Ciddi bir şekilde öğrenmeliyim.
Ağır hasta mısın?
- Bundan gerçekten şüphe ediyorum.
- Bundan gerçekten şüphe ederim.
Ondan ciddi olarak şüphe ediyorum.
Ciddi bir biçimde bunu demek istiyor.
Onu ciddiye alıyorum.
Ben bunu ciddi şekilde düşünüyorum.
- O olamaz! Cidden mi?
- Bu olamaz! Cidden mi?
Harry ağır hasta oldu.
Tom ağır yaralandı.
Biz sadece arkadaşız. Ciddi olarak!
Onlar beni ciddiye aldı.
Ben hayatı ciddiye alırım.
Cidden, yalan söylemiyorum.
Bunu ciddi olarak düşünüyorum.
Tom cidden hatalı.
O her şeyi ciddiye alır.
Tom ciddi şekilde incinmedi.
Ben bunu ciddiye alıyorum.
Her ikisi de ağır yaralandı.
Barney ağır şekilde yaralandı.
Tom ağır yaralı değildi.
Ben kendimi ciddiye alırım.
Biz de cidden az çalışanlıyız.
Ciddi olarak onu kastediyorum.
Leyla ağır biçimde hastaydı.
- Tom ağır biçimde hasta.
- Tom ciddi biçimde hasta.
Biz sadece arkadaşız, cidden!
Ben ciddi yaralanmadım.
Ben ciddi olarak yaralanmadım.
Tom ağır hasta değil.
Sami onu ciddiye aldı.
Tom ağır yaralanabilirdi.
Bence ciddi biçimde hatalısın.
Tom her zaman işleri çok ciddiye alır.
Hele şükür biri beni ciddiye aldı.
Bu yüzden herkesi ciddiyete davet ediyorum
O ağır yaralı değildi.
Annem ağır hasta.
Tom asla Mary'yi ciddiye almadı.
Arkadaşım ciddi şekilde yaralandı.
Arabası ciddi hasar gördü.
Onları ciddiye almıyorum.
Kimse bizi ciddiye almıyor.
Neyse ki kimse ağır yaralanmadı.
İşleri çok ciddiye alıyorsun.
Bunu ciddiye alsan iyi olur.
Tom'u çok ciddiye alıyorsun.
Beni ciddiye almıyorsun.
Tom kendisini çok ciddiye alır.
Tom bunu ciddiye alıyor.
Tom Mary'yi ciddiye almıyor.
Tom ağır hasta olabilir.
Tom yogayı çok ciddiye alıyor.
Tom her şeyi çok ciddiye alır.
Tom her şeyi çok ciddiye aldı.
Kimse beni ciddiye almıyor.
Kimse Tom'u ciddiye almıyor.
Biz ciddi olarak konuşmak zorundayız.
O benim espriyi ciddiye aldı.
Çok ağır hasta mısın?
Ben, sağlığımı ciddiye alıyorum.
Onu, o kadar ciddiye alma.
Tom'u çok ciddiye alma.
İşimi ciddiye alırım.
Onlar beni ciddiye almadı.
Ben ciddi olarak Tom'a kızgınım.
Tom bunu ciddi şekilde düşünüyor.
Tom ciddi biçimde yaralanmış olabilir.
Tom ciddi bir şekilde yaralandı.
Evlenmeyi ciddi olarak düşünüyorum.
Biri ciddi olarak yaralanabilir.
Buna cidden inanıyor musun?
Tom işleri ciddiye almaz.
- Kendini çok ciddiye alma.
- Kendini o kadar ciddiye alma!
Onu ciddiye almadım.
Tom ağır bir şekilde yaralanabilirdi.
Onlar seni ciddiye alabilir.
Cidden bağımlı olduğumu düşünüyorum.
Onlara ciddi şekilde kızgınım.
Ona ciddi şekilde kızgınım.