Examples of using "Amusement" in a sentence and their turkish translations:
Matematik elit bir eğlencedir.
Tom'un gözleri eğlence ile parıldıyor.
Okumak onun baş eğlencesidir.
Tom bir eğlence parkına gitti.
Biz boş eğlence için yaşamıyoruz.
Lunapark'a gitmeyi seviyorum.
Verilen cevap evlere şenlikti.
O, kendi eğlencesi için piyano çalar.
Lunaparkı yapmak on yıl aldı.
Genel eğlence için bugün bir mini etek giyiyorum.
Sao Paulo'daki büyük bir eğlence parkını ziyaret ettik.
Dün lunaparkta öğretmenime rastladım.
En son ne zaman bir lunaparka gittin?
Mizah, eğlenmeye yol açan, komik, gülünç veya aykırı bir nitelik olarak tanımlanır.
Tom Mary'nin onu eğlence parkına götürmesini rica ettim.
Şehir geçen yıl inşa edilen lunapark sayesinde ünlü oldu.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
Bugün nereye gitmek istiyorsun? Eğlence parkına mı yoksa belki filme mi?
- Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle "Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi?" dedi.
- Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. "Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?"