Examples of using "Agent" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir ajanım.
O bir emlakçıdır.
Tom, Mary'nin temsilcisidir.
Tom benim temsilcim.
Ben bir FBI ajanıyım.
- Seyahat danışmanın kim?
- Seyahat acentan ne?
Bir seyahat acentesine soralım.
O, bir FBI ajanıdır.
O bir emlakçı.
Tom bir FBI ajanıdır.
Tom bir CIA ajanıdır.
Tom gizli bir ajandır.
- Aynı ajana sahibiz.
- Aynı temsilciye sahibiz.
- Tom çifte ajandı.
- Tom ikili ajandı.
- Tom ikili oynayan bir ajandı.
Eğitim ilerlemenin temsilcisidir.
En yakın seyahat acentesi nerede?
Tom emlakçı oldu.
Tom emlak acentesiydi.
Vergi ajanı indirime izin verdi.
Tom eski bir CIA ajanı.
Mary bir emlakçıdır.
Tom gerçek bir emlakçı.
Tom, Mary'nin emlakçısıdır.
Tom sınır devriyesi ajanıdır.
Senin şirketin zaten beni ziyaret etti.
İyi bir seyahat acentesi tavsiye edebilir misin?
Gümrük ajanı, kaçakçılık için Tom'u araştırdı.
Tom lisanslı bir emlakçıdır.
Bil diye söylüyorum, ben bir FBI ajanıyım.
O büyük bir sigorta şirketinin temsilcisidir.
Derhal temsilcinle temasa geç.
Bir seyahat acentesi, gezimiz için her şeyi düzenledi.
Servis temsilcisi problemi çözmeme yardım etti.
Eritropoietin kan doping ajanı olarak da kullanılabilir.
Tom iltihaplı yarasına bir kurutucu ajan uyguladı.
Ben sadece temsilcimle görüştüm.
Eğer James Bond ajan 007 ise, 001 kimdir?
- O emlakçı ile daha düşük bir fiyatı pazarlık etti.
- O emlakçı ile daha düşük bir fiyatı görüştü.
O bir New York şirketinin sigorta acentesidir.
Acil bir durumda, temsilcim ile temas kurun.
Rio'daki firmamızın ajanı sizi havaalanında karşılayacak.
Seyahat acentesi, yanımıza biraz seyahat çeki almamızı önerdi.
Acil bir durumda, hemen temsilcimle temas kurun.
Verimli bir FBI ajanı görevlerini yürütme hakkında bir şey söylemiyor.