Examples of using "Accumulated" in a sentence and their turkish translations:
Servetini biriktirdi.
O büyük bir servet biriktirdi.
Faiz nedeniyle sermaye çoğaldı.
Tom büyük bir servet biriktirdi.
Onun bir sürü birikmiş borçları var.
Masanın üstünde toz birikmiş.
Toz tavan arasında birikmişti.
Servetini çok çalışarak biriktirdi.
O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.
O akıllıca yatırım yaparak bir servet biriktirmiş.
Tom bir sürü hurda biriktirdi.
Boston'da diz boyu kar birikti.
Tüccar, savaş sonrası döneminde muazzam servet biriktirdi.
- Sokaklarda biriken kar, trafiği engelledi.
- Caddelerde biriken kar, trafiği engelledi.
Yıllar içinde ne kadar çok şey topladınız?
bu vergiden muaf bölgelerdeki birikmiş yatırımlar neredeyse 6000 milyon dolara ulaştı.
Tom bu eve taşındığından beri bir sürü ıvır zıvır topladı.