Examples of using "Desk" in a sentence and their turkish translations:
İşte masan.
Masam nerede?
Toprak tozu, yazı masasının üstünü kaplar.
Danışma nerede?
Meg kendi masasını temizledi.
Masanın yanındaki ne?
Benim masam eski.
Bu masa iyidir.
Bu masa benim.
Bu masayı kullanıyorum.
Bu senin masan mı?
O benim masamda.
- Bu benim masam.
- Bu benim sıram.
Bu bir masa.
Bu masa kırık.
Sami, Leyla'nın masasını vandalize etti.
Mary sırada oturuyor.
Kardeşim masasındadır.
Tom'un masasını taşımasına yardım ettim.
Masayı düzeltelim.
Masanın üstündeki nedir?
Masa çekmecesi açık.
Masanın içindeki nedir?
Masanın üç çekmecesi var.
Tom masasında oturdu.
Masanı kullanabilir miyim?
Onun masasındadır.
Mary masasını düzenledi.
O, masasını temizledi.
Masamı geri istiyorum.
Tom masanın üzerinde parmaklarıyla tempo tuttu.
- Bu Tom'un masası olabilir.
- Bu Tom'un sırası olabilir.
Masamı temizledim.
- Masama dayanmayın.
- Masama yaslanmayın.
Sadece masamı düzenledim.
- Büromda olacağım.
- Ben masamda olacağım.
Bu masayı taşımama yardım et.
Bu Tom'un masasındaydı.
Bu Tom'un masasındaydı.
Onu Tom'un masasına koy.
Onu masama koy.
Tom sırasının arkasına oturdu.
Kayıt masası nerede?
Tom'un maun bir masası var.
Bu masa nereye gidiyor?
Tom masasında.
Onlar ön çalışma masasına yaklaşıyorlar.
Tom masasını temizledi.
Tom masasını düzenledi.
Onu masamın üstüne koyun.
Masanın üstündeki o şey ne?
- Benim masamı kullanabilirsin.
- Masamı kullanabilirsin.
Bu masa bana 300 dolara mal oldu.
Tom'un masası son derece temizdi.
Tom'un masası son derece temiz.
Tom masamı kullanabilir.
Sami masasının arkasındaydı.
Tom masasında yedi.
Masanın üzerinde bir fan vardır.
Masanın üstünde bir albüm var.
Masanın üstünde bir sözlük var.
Masanın altında bir kedi var.
Ken'in kullandığı masa eskidir.
Masa Meg için çok küçük.
Masanın üstünde bir sözlük var.
O çalışma masası Meg için çok küçük.
Yeni bir masa istediniz mi?
Masanı olduğu gibi bırak.
Masanın üstünde toz birikmiş.
- Onu masamın üzerine koymayın.
- Onu masama koymayın.
Nancy masayı kendisi hareket ettiremedi.
Neden sıranın altındasın?
Onu masaya geri koy.
Kitabı masanın üzerine koyun.
Anahtar masanın üstünde.
Masanın üzerinde yiyecek vardır.
O, masasında çalışıyor.
Kardeşim masasındadır.
O şimdi masada.
Saatin büroda.
Ona masasını taşıması için yardım ettim.
Ben büyük masa lambalarını sevmiyorum.
Ken'in kullandığı masa eskidir.
Sözlük masanın üstünde.
Benim kitabım masanızın üstündedir.
Masam ahşaptan yapılmıştır.
Burada masa lambaları satıyor musunuz?
Bu masa Tony tarafından kırıldı.
Her öğrencinin kendi sırası vardır.
Tüm çekmeceler boştu.
Sadece masamdan uzak dur.
Tom masasına doğru yürüdü.
Tom masasında oturuyor.
Bu masa Yumi tarafından kullanılır.
Tom masanın üstünde oturuyor.
Tom masasının üstünde oturuyor.