Translation of "Slaap" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Slaap" in a sentence and their turkish translations:

- Slaap!
- Slaap.

Uyu.

Slaap!

Uyu!

- Slaap wel.
- Welterusten.
- Slaap lekker!

İyi uykular!

- Goedenacht.
- Slaap wel.
- Welterusten.
- Slaap lekker!

- İyi geceler.
- İyi geceler!

Slaap lekker.

İyi uykular.

Slaap je?

Uyuyor musun?

- Je hebt slaap nodig.
- U heeft slaap nodig.
- Jullie hebben slaap nodig.

Uykuya ihtiyacın var.

Slaap je, Tom?

Uyuyor musun, Tom?

Heb je slaap?

Uykulu musunuz?

- Goedenacht.
- Slaap wel.

İyi geceler.

Ik slaap naakt.

Çırılçıplak yatarım.

Ik heb slaap!

Uykum var!

Ik slaap nooit.

Ben asla uyumam.

Slaap zacht, Sean.

İyi geceler,sıkı uyu, Sean.

Slaap lekker, Timmy.

Tatlı rüyalar, Timmy.

Ik slaap staand.

Ben ayakta uyuyorum.

- Goedenacht.
- Slaap lekker.

İyi geceler.

- Slaap niet in bad.
- Slaap niet in de badkuip.

Küvette uyumayın.

- Ik slaap in mijn kamer.
- Ik slaap in mijn slaapkamer.

Odamda uyurum.

Kinderen hebben slaap nodig.

Çocukların uykuya ihtiyacı var.

Ik viel in slaap.

- Uyuyakaldım.
- Uykuya gittim.

Ze viel in slaap.

O uykuya daldı.

Ik heb veel slaap.

- Çok uykum var.
- Çok uykuluyum.

Tom valt in slaap.

Tom uyuyor.

- Goedenacht.
- Slaap wel.
- Goedenacht!

İyi geceler.

Ik slaap niet goed.

İyi uyuyamıyorum.

Tom viel in slaap.

Tom uykuya daldı.

We hebben slaap nodig.

Uykuya ihtiyacımız var.

Val niet in slaap.

Uyuma.

's Nachts slaap je.

Geceleyin uyku uyursun.

- Welterusten.
- Slaap lekker!
- Welterusten!

İyi uykular!

Ik had geen slaap.

Ben uykulu değildim.

- Ik viel niet in slaap.
- Ik ben niet in slaap gevallen.

Uyumadım.

- De baby is in slaap gevallen.
- De baby viel in slaap.

Bebek uyuyor.

- Ik mag niet in slaap vallen.
- Ik kan niet in slaap vallen.

Uyuyamıyorum.

- Hoeveel uren slaap heb je nodig?
- Hoeveel uur slaap heb jij nodig?

Kaç saat uykuya ihtiyacın var?

- Slaap lekker, Timmy.
- Slaapwel, Timmy.

Tatlı rüyalar, Timmy.

De baby viel in slaap.

Bebek uykuya daldı.

Tom praatte in zijn slaap.

Tom uykusunda konuştu.

Tom heeft wat slaap nodig.

Tom'un biraz uykuya ihtiyacı var.

Ik slaap niet zo veel.

Çok fazla uyumam.

Hij praat in zijn slaap.

O, uykusunda konuşuyor.

Ik praat in mijn slaap.

Uykumda konuşurum.

Je praat in je slaap.

Sen uykunda konuşuyorsun.

Ik vocht tegen de slaap.

Uykuya karşı mücadele ettim.

Drink minder en slaap meer.

Daha az iç ve daha fazla uyu.

Ik viel eindelijk in slaap.

Sonunda uykuya daldım.

Slaap is de beste meditatie.

Uyku en iyi meditasyondur.

Goede nacht en slaap lekker!

İyi geceler ve sıkı uyu!

Ben ik in slaap gevallen?

- Uyuya mı kaldım?
- Uyuya mı kalmışım?

- Ik viel in slaap, terwijl ik muziek beluisterde.
- Ik viel in slaap met muziek.

Müzik dinlerken uyuyakaldım.

- Slaap lekker!
- Droom zacht!
- Zoete dromen!

Tatlı rüyalar!

Ik kon niet in slaap raken.

Ben uyuyamadım.

Ik heb een beetje slaap nodig.

Biraz uyumalıyım.

Tijdens zijn slaap snurkte hij luid.

O, uykusu sırasında yüksek sesle horladı.

Ze is in haar slaap doodgeschoten.

O, uykusunda vuruldu.

Tom viel in een diepe slaap.

Tom derin bir uykuya daldı.

Ik kan niet in slaap vallen.

Uyuyamıyorum.

Slaap niet met het licht aan.

Işık açıkken uyumayın.

Tom is in zijn slaap overleden.

Tom uykusunda öldü.

Slaap je niet goed 's nachts?

Gece iyi uyumuyor musun?

Ik kon niet in slaap komen.

Uyuyamadım.

Kinderen hebben een hoop slaap nodig.

Çocukların çok uykuya ihtiyaçları vardır.

- Tom is in slaap gevallen tijdens het lezen.
- Tom is tijdens het lezen in slaap gevallen.

Tom okurken uykuya daldı.

- Ze zijn na de film in slaap gevallen.
- Na de film zijn ze in slaap gevallen.

Filmden sonra uyuyakaldılar.

Wat zijn je tips voor goede slaap?

İyi uyku için tavsiyeleriniz neler?"

En een zeer gebroken slaap hadden gehad.

ve şiddetle parçalanmış bir uyku yapısı görürüz.

Dus ik slaap nooit in een vliegtuig.

Bu yüzden uçakta hiç uyumam.

Slaap is nodig voor een goede gezondheid.

Uyku iyi bir sağlık için gereklidir.

Zij stond te tollen van de slaap.

Gözlerinden uyku akıyordu.

- Slaap lekker, Timmy.
- Welterusten, Timmy.
- Slaapwel, Timmy.

İyi geceler, Timmy.

We gaan niet veel slaap krijgen vannacht.

Biz bu gece çok uyumayacağız.

Ik slaap graag in een zacht bed.

Ben yumuşak bir yatakta uyumayı seviyorum.

Mijn linkervoet is net in slaap gevallen.

Sol ayağım az önce uyuştu.

- Ik slaap.
- Ik ben aan het slapen.

Ben uyuyorum.

Tom viel in slaap op zijn werk.

Tom işte uyuyakaldı.

Tom viel in slaap in de bioscoop.

Tom sinemada uyuyakaldı.

En de vermindering van slaap in geïndustrialiseerde landen

Sanayileşen ülkelerde uykunun mahvedilmesi

En ik slaap altijd het liefste lepeltje, lepeltje.

Ve sarılarak uyumayı tercih ediyorum.

- Tom sliep diep.
- Tom was diep in slaap.

Tom derin uykudaydı.

- Ik ben niet slaperig.
- Ik heb geen slaap.

- Ben uykulu değilim.
- Uykum yok.

Ik viel in slaap voor mijn vader thuiskwam.

Babam eve gelmeden önce uykuya daldım.

Het duurde lang tot ik in slaap viel.

Uykuya dalmak uzun zamanımı aldı.

Ik viel gisteren tijdens de les in slaap.

Dün sınıfta uyuyakaldım.

Tom viel in slaap met zijn bril op.

Tom gözlükleriyle uyudu.