Translation of "Vingers" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Vingers" in a sentence and their turkish translations:

- Spreid je vingers.
- Spreid uw vingers.

Parmaklarınızı ayırın.

- Pas op mijn vingers.
- Let op mijn vingers.
- Kijk naar mijn vingers.

Parmaklarımı izle.

- Let op je vingers!
- Pas op je vingers!

Parmaklarına dikkat et!

- Knijp alsjeblieft mijn vingers dicht.
- Knijp alstublieft mijn vingers dicht.

Parmaklarımı sıkın lütfen.

Hij likte zijn vingers.

O, parmaklarını yaladı.

- Duimen.
- Kruis je vingers.

Şans dile.

Tom tikte zijn vingers.

Tom parmaklarını şaklattı.

Jouw vingers zijn mooi.

- Parmakların güzel.
- Parmaklarınız güzel.

- Kun jij met je vingers knippen?
- Kan je met je vingers knippen?

- Parmak şıklatabilir misin?
- Parmaklarını şıklatabiliyor musun?

Tom knipte met zijn vingers.

Tom parmaklarını çıtırdattı.

Hij knipte met zijn vingers.

Parmaklarını şıklattı.

Ze knipte met haar vingers.

O, parmaklarını şaklattı.

Mary knipte met haar vingers.

Mary parmaklarını şıklattı.

De röntgenfoto toonde twee gebroken vingers.

Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.

Ze kamde met haar vingers haar haar.

O, parmaklarıyla saçlarını taradı.

Ik kan mijn vingers en tenen niet voelen.

Parmaklarımı ya da ayak parmaklarımı hissedemiyorum.

- Wanneer ik met mijn vingers knip zal je wakker worden.
- Wanneer ik met mijn vingers knip word je wakker.

Parmaklarımı şakırdattığımda uyanacaksın.

Voor deze keer zie ik het door de vingers.

Bu seferlik görmezlikten geliyorum.

De hand heeft vijf vingers: duim, wijsvinger, middelvinger, ringvinger en pink.

Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.

- Mijn vingers zijn zo verkleumd dat ik geen piano kan spelen.
- Mijn vingers zijn zo stijf van de kou dat ik geen piano kan spelen.

Parmaklarım soğuktan o kadar uyuşmuştu ki piyano çalamıyorum.

Hoe doe je dat? Stel je voor dat je 2000 vingers hebt.

Bu nasıl mümkün? 2.000 parmağın olduğunu düşün.

Wees voorzichtig als je ze met je vingers optilt... ...voor het geval er iets uit glipt.

Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.

Mensen die met een vork eten, wonen voornamelijk in Europa, Noord-Amerika en Latijns Amerika; mensen die met stokjes eten, wonen in Oost-Azië, en mensen die met hun vingers eten wonen in Afrika, het Nabije Oosten, Indonesië en India.

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.